Gel
yalnızlık; yüreğin in'i..!
kalemim eti kemiği satırlarımın,
satırlarım yokluğuna sapladığım yorgun,saydam bıçak..
sayfalarım simsiyah..!
adın uyuya kalmış avuçlarımda
avuçlarım soğuk
harflerim karanlık..
gözlerimin elası karışmış yokluğuna
yokluğunun rengini kuşanmış; katran karası..!
olmayan varlığına yağdırıyor kurşunlarını
damla damla..
kır bacaklarını dünya..!
dönme..dur..!
cehennemden gelen bu kıvılcım;
acılarıma hediye mi ?
yürek yangınım yetmedimi!?
dönme dünya..!
benim dünyam aldandı;
senin makyajlı suratına
vazgeçti en masum günahlarımızdan,
kapıldı bensizliğin rüzgarına;
yok oldu..
yok..!
sende olma dünya..!
çaresizim,
kimsesizim..
pamuk gibi kemiklerim;
bak! savaşamıyorum..
y/aşamıyorum..
bir serçenin kanadına tutundum
ve sakladım gözyaşına yüreğimi..
sanki bir tiyatro sahnesindeyim;
en sahte rolde,
perde çekilmek üzere
yorgunum..
gel herşeyim..!
sonbahardan sonra gel,
kar yağarken gel;
yağ yüreğime tane tane..
söndür sensizliğin yangınını,
acıları acıt artık..!
yak..!
yokluğunun yangını utansın; köle olsun
nefesinde, teninde yaşayan yangın efsunlarına..
gel..!
hafızasını kaybetsin acılar..
ne olur gel,
sonbahardan sonra gel..!
ne güzel çağrı, tebrikler👍👍👍👍
Gel ! Hafızasını kaybetsin acılar..
Çok güzeldi yüreğine sağlık canım...
şiir saplandı resmen gözlerime,harika olmuş olmuş Elif harika..
adın uyuya kalmış avuçlarımda🤐🤐🤐 bu nasıl söz..neyle yazdın bu şiiri..
saygılar,bu yüreğe....
... her şey sana hazırlanıyor uçsuz bucaksız bir inayet çölde kum tanesi kendinde bir arınma büyütüyor günahı fikrine iğneleyen tanrı kayrası kehanetini meleklerin sabrında sınarken yalnızlıktır uykumda konaklayan kırıklarında kızıla düşen bir isyan ve biraz daha zaman kalmadı nefes düştükçe eskirmiş günahlar şimdi dilini bilmediğin bir vaveylâ içini bildiğin nehirlerin sükı»neti gitmek ölümdür kaçmak sen kadim bir dosttur yalnızlık...ruhuna
...bin defa yazılıp çizilen kader,düşlerinde hakikat kadardır...onca yaşarsın ama ancak yalnız kalınca bilirsin...