Gelir Belki Sinsice
sinsice
bu karanlığında bir geleneği var
tek değişmeyen iki su damlası
öyle mi
böyle mi gün saçmalığını
bugün de bitirip mecburen ışıkları yaktım ya
mecburen seviyorum Rutkay'ın hani
sonu sözle anlaşan adem evladı ile biten satırlarını
etraf boşluğu da güzel
iki adım ötemde huyu suyu olmayanlar
en veremli çağında güzelliğe aç susuz kalanlar
yenilmekse yenilmeyen kalmadı
bana ne
masam güzel
rakım güzel
ey çivisi çıkmış felek
dört duvarım dan kazıdığım derinliğe
kanımca bir gün çok içerlersin
her şey tamam
şuraya birde Salvador Dali tablosunu asabilsem
razıyım en kötüsüne
bir hayli değişti şarkım
şimdi oynasın roman havası
çok yaşasın eli kırbaçlı adam
çalı çırpı ile ne de güzel onardı çatımı
aklımı çalıştırıp yüzüme bakıyorum da
ben benle değilim
bir yanım dokuz canlı eylül bir yanımı frezya kokuları sarmış
mutlu masal oyunu
sonuna kadar açık pencerem
dışarısı fırtına
dışarıda yelpazeli bir şeyler
Çukurambar'ın sokakları tükenen şehirlere benzer
her yaratığın başında bir hücre dağılışı
muhitimde yığınla esrarcılar
beni bana yormayın
sahipsizler o da mecburen
n'olur sahip çıkılsa
kim paçasını nasıl kurtarırsa kurtarsın
ey şehrin kurtları bu sefer eyvallah
sahi nasıl yeniyorsunuz
payını alan hayvanlar aleminde de bir incecik haykırış
heder olmuş ruhlar
kimin olursa olsun ölenin eti kemiği
hem sonra insanı gözlerin neminden usandırır
kalp yapma bozma oyun mu ki
aylardan sonbahar yıl yaka çırpılası
şehrin sesine
soluğuna da
olsun be
zulada ömrüm dediklerime gidiş-dönüş biletim
hem ne o öyle
çirkin
güzel
belki tüm dillerde yaşamın özü aynı.
bu karanlığında bir geleneği var
salınışı ayın şavkına endamı
sancısını atıp kafa yapan tarafı
her gece her gece
nasıl gün günü harcıyorsa
öyle hükmünü süren ürkütücü yanı
bilindik
ne bileyim işte
tek değişmeyen gerçek
şimdi payıma düşen eyvallah
hasbelkader ölümü beklemek güzel
gelir belki sinsice.
sen kalemi kelamı iyi kullanıyorsun😙 da ben bu şiire çok şey yazmak isterdim👍 de kuzum hiç moralim yok🤐 sevgiler👧