Gelsem Birazdan
kuytusuna çekildi gün
ay buluttan ayrıldı
kimliğimizi gözümüze sokan sokaklar sessiz
duymuyor cırcır böcekleri
pencereler ardında gizli kara türküleri
ismimin ilk rengi kadar tedirgin, son rengi kadar mavi
düz, yamuk, hiç, çok, dimdik, eğri
dokunduğum tüm türkülerle
kapına gelsem birazdan
ağıt desem
ağlasam
kirpiklerimin altındaki bebeği, sallar mısın dizlerinde
dünyaya inat delilik olsam
en büyük kahkahamı atsam
aklımı sıyırır mısın günlerin en kızılından
evrende katran katran acıyla dolaşan bu zavallı toptan
kapına gelsem birazdan
yalan olsam, rededilemeyecek gerçek olsam
kahır olsam, küfür olsam, en belalı lanet olsam
dile gelmeyen mırıltı olsam
çatlak sesimle seni kendime toplasam, çıkarsam, bölsem
çarpanlara ayırsam, ayrılsam, ayrılsan
bana kalır mısın hiç noksan
yüzünün haritasında gezinsem, gözlerinin altını çizsem
bunlardan biri, kucaklaşma biri ayrılık
rüya tek başına yaşanmaz tek başına uyanılmaz desem
kendim bile bilmiyorken kokusunu
alır mısın ellerimde kanayan gülü
içine üşümeler kaçmış yaprakları anlatır mısın tek tek
fidan yaratır mısın en son tohumdan
nefret olsam, buz kesse ellerim
iki omzundan tutsam fırlatsam seni
geç kalmışlığına bağırsam, çağırsam
parmak izinde kalmış kadıncıkları kıskansam
tepine tepine gezinsem yüreğinin köşe bucağında
tüten bir kül arasam
tufan konmuş saçlarımı okşayıp
ayıklar mısın bitli pireli adamlardan
gelsem birazdan
usulca elimi avcuna koysam
korkutmadan sol mememin üstündeki beni
anlatır mısın kaburgalarında asılı kalmış geçmişini
sus işareti yaparsam elimi çektirip izin verir misin
Tanrının benden de şikayeti var dememe
en kaş çattıranından
kapına gelsem
bilsem seni
tanısam
tanıtsam kendimi
çoğalan bir cinnetim
alında tetik sesi
balkondan aşağı düşen çiğ tanesi
körfezde kabullenmişliğin vapur sesi
ateşte erimeyen demir
çözülmeyen buz gibi histeriyim desem
desem ki, bilinmeyen ırmaklar kadar akışkan
göçmen kuşlar gibi duraksız
korkar mısın kırpışmalarımdan
gelsem birazdan
desem ki
sahil görmemiş okyanuslar kadar uykusuzum
gelsem birazdan
yavaşca yanına sokulsam
uyusam
uyusam
uyusam
doğduğum ilk günler gibi
Dinlediğimiz bir hayat öyküsü seyrettiğimiz bir film ve en çok uyguladığım yöntem tınısıyla çokca şiirler yazdığım keman sesi şiirlerimize ilham olabilir.. Muhattabı yok şiirimin Hatice hanım ama sizi etkilemesi çok güzel.
Teşekkürlerimle
"gelsem birazdan
yavaşca yanına sokulsam
uyusam uyusam uyusam
doğduğum ilk günler gibi"
Reddedilmesi zor bir geliş Sevgili Nilgün..
Gell denmeli..
Beni etkiledi muhattabını kesinlikle etkiler🙂
Sevgiler..