Geniş Açı
Kurmalı saat gibi
Kim yaranın izine bassa bıçak kendini hatırlatır
-ki m
avucunda sevinç tohumu tutsa göğsünde açar yediveren
Mutluluk bir suçmuş gibi yaşadık
Öfkemiz biz olmadan yürüdü dünyayı adım adım
Hindistan' da ayağını yere vurdu
Gün batımında kızıl bir bulutta duyuldu sesi
Çankırı 'da bir çocuk düşlerini çekiç yaptı
Yürüdü tüm kalıpları kıra kıra
Gençlik
Kalbi karanfil
Ağzı gül
Yanağı papatya
Gözleri ayçiçeği
GençÇçlik
Bir kekik kokusunda
Bir güvercin uçuşunda
Yolun yarısında
'gençlik' in ortasında
Ç
- Yüzünü güneşe dön -
Sabah aydınlığı ilk sesleniş
Köklerden dallara
İsimden şehire
Şehirden bitkiye
Bir şarkı nakaratı aynı ezgiyi söylediğimiz
Boğazda akustik
Bozkırda yankı
Yeşil bir şehrin koridorlarında kalabalık
Bir su akışı ömür
İnce bir boru ince bir soru
İn mi
Cin
-mi
-Rakı içelim -
Öfkemi ehlileştiren bir dönme dolap dünya
Günlerdir göz kapaklarımın içinde dönüyor
Sarhoş olan dünya
Ben ayığım
Göz kapaklarımı açınca dökülüyorum
Ya bir dere ağzına
Ya da kızıl bir buluta
İçim ketum bir dağ
Eteklerine çocukların düşlerini teğellediği
Dışımda sisleri uzaklaşan bir orman
Ve içindeyim dışımın
Eteğimdeki taşları
Gözümdeki yaşları döktüm
Ağaçlarında umudun soluduğu orman yoluna
Bir ceylanın gözünde gördüm aşkı Kırılmaktan korkmayan bir ışık denizi artık kalbim
Üstüm başım yedi renk
evet ne gerçekçi bir dize 'Mutluluk bir suçmuş gibi yaşadık' doğrusu bu duyguyu tam olarak yaşamış olmaktan şaşkınım , şiirinizi kutlarım .
Mutluluk suçmuş gibi yaşamak bu söz bana kendi içimizde yaşamamız gereken mutluluğu açığa vurmamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Çünkü nazara inanırım
Gökkuşağı tadındaydı. Tebrik ederim Nigar'ım...
Nigar hep yazsın ki okuyalım güzelliği. Tebrik ederim canım. 🍀
"Ve içindeyim dışımın" içine giremediğimiz hayatların, dışlanmış suretleriyiz. Kaleminize sağlık, tebrikler.