Gerçeği İnkâr
Yaşam ile ecel arasında
İnce bir çizgideyiz
Her an ölebiliriz .
Hayat işçileri değil ,
İp cambazlarıyız hepimiz .
Dengeyi kaybetmek an meselesi
Kapatır gözümüzü , gene gideriz ...
Kelâmın mealinde değilki anlam
Önsözümüz laf salatası .
Sonumuz ;
Gizemin içine gizlenmiş alenilikler toplamı .
Kendinden korkup firar eden
Bir ışık ararken ,
Elmas madeninde yüzüne kömür çalanlardanız .
Evrene yontulmadan bırakılanlardık biz ,
Ustanın hünerine bağlı nihayetimiz .
Kader dedik .
Ya sanat eseri
Ya kereste olduk
Bir orta yol vardı
Ararken kaybolduk ...
İyi olmak kolaydı
Zoru sevdik hep .
Günahı boynuna iblis ,
Biz suçluyu bulduk .
Düşündüğümüzü yutsaydık
Günahsız mı olurduk ?
Düşünme yetisi verip
Her duaya amin dedirtmeyene kul olduk
O halde
Düşünmeyi neden unuttuk ?
Ceviz ağacı da ,
Kavak ağacı da bir gözümde
Meyve vermeyince .
Kuru dal olması kolaydı
Su veren ellere borçlu
Can veren toprağa ihanet ettik .
Var olduğun , yok olmayacağın anlamına gelmez
Madem hayat sahne
Yaşam oyun
Ve insan kukla
Al kendi iplerini eline .
İpini ele geçirdiğinde
Hayatı oynatır kukla .
Hayat bir - kukla bir .
Berabere kalınmış müsaabaka daha bitmemiştir .
Bir yanda bülbül aşk şarkıları söyler kafeste
Diğer yanda ecelden dem vurur gamlı baykuş .
Ruh tenden dört duvarı zorlar
Çıkış yoktur .
İki parça kemik değil mi nihayetinde
Onu da toprak kucaklar .
Kefenin cebine sığmıyor mal mülk
El bagajına doldurduğunca iyilik alırsın yanına
Gerisi gerçeği inkâr.
Hayat bu kimi kömür karası kimi papatya beyazı
şiirdi heybemde demli
tebrikler ve sevgiler şairem...