Gidişinin Adıydı Çarşamba
'Habil aşk için ilk kez öldüğünde benim içinde üzülmüş müdür acaba...'
Bir sonbaharda bulmuştum onu
solgun yaprakları çiçeğe
hazanı da aşka boyamıştık...
Kerameti aşkta bulup
öyle mayalanmıştık bir kahvenin köpüğünde
ve öpüşmelerimizden utanan kuşlar
gündüz yıldızları gibi kaçışmışlardı gökten...
İki melek
birkaç da sığırcık şahit olacaktı ulu çınarlardan
masam da buğusu üzerinde iki bardak çay iki simit
sadelik kokacaktı çimenlerden alıntı
toprak 'ana' olacaktı
anadan üryan aşkın içinde
bizde iki kuzu...
En sevdiğim şiir vardı dilimde
en sevdiğimdi beklediğim
sesi yükselecekti şarkının geldikten sonra
'İlan-ı Aşk' diyecekti utangaçlığımız adına
elimde kutu
içinde masal taşından iki yüzük
O evet diyecekti...
Sıra beklemekti şimdi
gölgelenmekti aşkın yamacına
kapatıp gözlerimi
taramaktı saçlarını hayal hayal
doğacak çocuklara isim aramaktı zaman...
Gittiğinden beri gözlerimden
hatırlamıyorum
sebebi neydi
kaç zaman geçti
hatırladığım
bıraktığın parkta gidişinin adıydı çarşamba...
Yine hazana bulandım
yine döküldü yapraklardan lime lime kalbimin her parçası
yine beklemek
yine... yine... yine...
yinelenen sadece zaman galiba
ne eski ben ne gözyaşları
kaldıramıyor düştüğü yerden yenisini...
hayli zaman geçmiş ki gidişinin üzerinden
usulca açılırken dudaklarım
dudaklarını özledim yine
benimkiler çatlamanın eşiğinde...
şiirlerin mürekkebi akarken kağıttan
üstüm başım toz içinde
usulca açılan gözüme ilişen bu şemsiye gibi
içim dolu mu dolu hazan yaprağı
ama inan ki benim değil
ne kaldı ki sığınacak rahmetten başka
saklanacaksam eğer yağmurdan
ben terk edilişlerin sağanağındayım hala
Ya acıdılar uyurken gözyaşından ıslanmama da
örttüler yüreğimin üzerine ve devrildi benim gibi kuru rüzgarlarda
ya da düşürdüler geçerken düşümden
tutu bulaştı şiirlerime
tutulu kaldım
tutuklandım bu çınara
bileklerim yalnızlık moru çürükler içinde
Şimdi fark ettim yalnızlığımı
terk edilişimi
ve küskün gökyüzünün altında
senden vazgeçişimi...
Hangi çağdan çalmışsam seni
özgür olmanın gözyaşları kaldı
kaybettim o zamanda...
14.01.2013 / Şair-i Gülhan...144
Şiir ben buradayım diye bağırıyor ismiyle ! 👍 şairin imzasıyla hele bir de '' Final '' girince işin içine fazla söze gerek yok😙😙😙 alkışlarım ustanın yüreğinden düşen bu güzel şiiri yazan kaleme..👑😙👍 Kaleminin izi silinmesin..👍
Çok hüzünlü bir şiirdi, anlatım tarzına bayıldım 👍 Örnek alınacak bir şiir kendi adıma, tabuları yıksam bir an önce iyi olacak galiba..👧
şiirin finali çok güzel,
kutlarım fatih
sevgiyle kal...
hepinize çok teşekkür ederim güzel yorumlarınız için artık her ne kadar sürç-i lisan etmişsek affola ....
"En sevdiğim şiir vardı dilimde en sevdiğimdi beklediğim sesi yükselecekti şarkının geldikten sonra 'İlan-ı Aşk' diyecekti utangaçlığımız adına elimde kutu içinde masal taşından iki yüzük O evet diyecekti...
şiirlerin mürekkebi akarken kağıttan üstüm başım toz içinde usulca açılan gözüme ilişen bu şemsiye gibi içim dolu mu dolu hazan yaprağı ama inan ki benim değil ne kaldı ki sığınacak rahmetten başka saklanacaksam eğer yağmurdan ben terk edilişlerin sağanağındayım hala
bileklerim yalnızlık moru çürükler içinde"
şiirin özü bu gerisi laf kalabalığı okumayı zorlaştırıyor.