Gidiyorum
Zivan gecenin ikinci yarısındayım
Buz kesiği bir sabaha yürüyorum
Ve her adımımda biraz daha aksak
Düşe kalka sevgili o en bilinmeze
Gidiyorum
Soluklarım tükeniyor an be an
Dünlerde ne çok anılarımla sen
Film şeridi gibi geçmekte şimdi
Yosun yeşil gözlerimin önünden
Gidiyorum
Yokluğunu avuçlarıma kına yakarak
Hasretini yüreğime acun eyleyerek
Çınar iken ağacımın dallarından dökülüp
Bir değil bin defa kurak toprağa sürgün
Gidiyorum...
evet bir çınar gibi yerinden sökülüp gider olmalı gitmeler,
ses getirmeli gitmeler,
bir dağ gibi yürümeli peşinden bütün hatıralar,
her şeyiyle şirdi efendim,
kutlarım,,,😙👧👑
acun alem seyyah olur dizelerde şair,
toprak gene mısraların uhrevi yankısında yeşillenir,
güzeldi
sevgiyle kalın...
kahve içerken şiirinizi anlamaya çalıştım. Çalıştıklarım çoğaldı elbette. Açıp şu sözlüğe bakayım dedim. "Zivan"ın anlamı nedire? Zehirli bir ot buğday...ikinci yarı...veya yanlış anlamadımsa karanlık...bir de "en bilinmez"i merak etmedim aslında ama yine de "en bilinmez"in öte dünyaya göç mü acaba diye değerlendirdim kendi cahil aklımca. Bu arada kahve soğudu... "Acun"un da bir "dünya" anlamı mı vardı da ama nasıl bir "dünya" ki yüreğinize işleyen buram buram hasret estiren...Hüzünlü mü? Neşeli olacak değil elbette. Oysa merak ettiğim bir diğer konuysa sizi o topraklara bağlayan nedenlerin şiirlerinize yansıması da var...En iyisi mi neşeyi selamlayalım her şeye rağmen neşe..."En bilinmez" yer nasıl olsa kaçmıyor bir yere..."En bilinmezler"in olmaması dileğiyle...Gidip yeni bir kahve koymalıyım. Hazır nisan karları da dökülmeye başlamışken nisanın çağla çiçeklerinin üzerine...Saygıyla...
çok güzel sade içten şiirdi tebrik ediyorum hocam saygılarımla
👍👍duru ve yalın anlatımda hüzün dile gelmiş. kutlarım atiye hanım. güzeldi.