Girişik Mısralar
ve açıyordu güneşin
demet demet sarı kasımpatları
gecenin kara istiridye kabuğundan
sedef kakmalı günün penceresine.
saf tutmuşum kumlarla yalnızlık makamında
serçelerin çığlıkları olamasa
gözlerimin sermestliği uyanmayacaktı
el pençe divan üstü bekleyen yokluğuna
ahlatma artık
gitsen gayrısı düşecek varlığın dakika sınırı
sen/sin şefaat et, etme bu nazı
kaldır mısralarımda ki ayazı
ki sen sevmesini
aceleye getirmek istemediğim kadın
zaman sırtıma hançerli bakışlar serse de
ben seninle her yaramı onarabilirim
sen yalnızca aşka onur versen yeter
bir duruşum olurdu
yanımda durabilsen
belki daha özgür boyayabilirdim
bıçkın bulutları gök renginde
memleket çocuklarının umudu için
böyle yarım kalmaz, böyle karın ağrıtmazdım
geceyi uyurgezer beden kını içinde.
Ve bir ondört şubat daha dikeniyle
gül rengine bulanmazdı
b i l e ğ i m d e
Basra
bir duruşum olurdu yanımda durabilsen
bütünüyle çok etkileyiciydi..hüzünlenmemek mümkün değildi okurken...
tebrikler.
sevgiler.
👍kalemin yine sorguluyor hüzün var heyecan var güzeldi kardeşim tebrikler yürekten.sevgiler...👍
Kalem hüznün resmini çizmiş
Bütün acıları tek bir güne sığdırmak adına kelimeler dizelse de
Tek günlük acılar doğurmaz bir aşk ..
Tebrik ederim kalemi ...
Saygımla..!
Mehmetim deliye her gün bayram demişler eee bizede her gün 14 şubatdır kardeşim valla takıl bana hayatını yaşa derim 👍👍👍
ZEMO_____-
..ağır bir hüzün okudum gizli isyan parçacıklarıyla..beklemek zorunluğunda izinsiz bir umudu söylüyor gibiydin mehmet..umarım bana öyle yansımıştır bu güzel şiirden..teşekkürler...