Girişik Mısralar
ve açıyordu güneşin
demet demet sarı kasımpatları
gecenin kara istiridye kabuğundan
sedef kakmalı günün penceresine.
saf tutmuşum kumlarla yalnızlık makamında
serçelerin çığlıkları olamasa
gözlerimin sermestliği uyanmayacaktı
el pençe divan üstü bekleyen yokluğuna
ahlatma artık
gitsen gayrısı düşecek varlığın dakika sınırı
sen/sin şefaat et, etme bu nazı
kaldır mısralarımda ki ayazı
ki sen sevmesini
aceleye getirmek istemediğim kadın
zaman sırtıma hançerli bakışlar serse de
ben seninle her yaramı onarabilirim
sen yalnızca aşka onur versen yeter
bir duruşum olurdu
yanımda durabilsen
belki daha özgür boyayabilirdim
bıçkın bulutları gök renginde
memleket çocuklarının umudu için
böyle yarım kalmaz, böyle karın ağrıtmazdım
geceyi uyurgezer beden kını içinde.
Ve bir ondört şubat daha dikeniyle
gül rengine bulanmazdı
b i l e ğ i m d e
Basra
kutlarım tostum
güzel dizeler okudum duygulu yüreyizden
Yürek sırrı gibi dizeler ..Derin ve çok nadide öğeler.. Kutlarım Mehmet Bey