Göç Mevsimi
''Hüznüm kâl'amdır benim''
kırlangıçların kanatlarına assam yüreğimi
hangi sınırda karşılarsın beni
bizim sınırlarımız vardı değil mi
çekirdeğim düştü toprağa
g/özünden bir damla su ver bana
olgunlaşmamış bahar sancılarımla
doğurduğum umutlara el/veda
derin besmeleler çekiyor yüreğim
kıyama kalk ey derviş
secdede yüzüm
bir sufinin parmak uçlarından dökülen
billahi benim hüznüm
...
serabı sevdim
sırtımda eski güneş yarası
ah benim bedevi tenim
damıttım dilimin mahzeninde
seni ab-ı hayat diye içtim
kapama gözlerini
ruhumu soyuyorum senden
tüm kainat üryan
inkar ediyor bu gece
doğurduğu yıldızları sema
bir memleket türküsü söyle bana
son defa
...
gergefimde bir çift turna
ay yasak doğdu penceremden
bilir misin şafak boylarında
kanaviçesi sökülmüş ömrün
al kirazları nasıl işlenir
ak patiskalara
ki
günahı boynunda vebal miydim
yedi''verem''boylu bir eşkiyanın
amel defterine işlendim
içlendim...
şimdi mevsim göç mevsimi
gözlerindi vatanım
sen farzet ki
ben kırlangıçlara kıyamadım
Öncelikle sizi teprik eder ve kutlarim Efendim. Siirinizde hersey ama hersey var, yüreginize be kaleminize saglik.
okumaya değdi.
teşekürler
kırlangıçların kanatlarına assam yüreğimi hangi sınırda karşılarsın beni
Şiir, aşkın sınırlarını mı arıyor? Bulamaz!
Çaresizlik sularında kendimizi izlerken bir yalnızlık girdabına takılır gözümüz, vakitsiz sızılara dönüşür dalga. Yamacımızda açan menekşeler rüzgâra ıslık yükler, gönlümüzün derinlerinde üşür iken sevda. Her aşk kendini süzen bir düş yansımasıdır, gözlerimizdeki mor halkaları kucaklamadan düşer yollara, bizi mağrur bırakan o veda... Kutladım.
-- ne cok siir okudum
bu sayfa ne cok siir
kutalrim ictenlikle