Gökyüzüne Zembille Çıkan Kayıp Sokak
Karanlık,
O alaca kesiği yalnızlık,
Kendinden başkası olamayacağın biçarelik,
O siyahlıkta var olan derin hançer gibi giren sessizlik.....
Ruhumu hediye ettim karanlık gecenin yadına,
Uyusun artık orada uyanmasın bir daha.
Rüyalarda zifiriliğin ocağı olsun alaca.
Bıçak kesiği kabuslardan sıçrarken çığlık çığlığa
Aklımı alan rüyalar çıkartmıyor hiç sabaha,
Karanlıkların içinde gözümde beliren meçhuller,
Üstüme üstüme basarken,
Yine sarıyor beni yalnızlik timsali geceye esir düşmüş bakışlar.
Uzun uzun zehirliyor akrep tadında
Süzülerek bakan o kara gözler,
Akıtıyor derinlere zehiri,
Can çekişiyor orada acıyla sana
Varmaya çalışan duygular,
Ağlıyor çaresizlikte yalvaran atışlar,
Siliyor göz yaşlarını,
Sarhoşluğun koynunda
Ayılan duygular.
Işığa öfkeyle bakıyor karanlıkta
Ortaya çıkan korkular,
Yeniden uyanmaya çalışsada can yakan
duygular,
İzin vermiyor artık karanlığa uykusunda
yakalanan zehirli yağmurlarla ıslanan tutkular....
Bırakmıyor yaşamak için nedense çare,
İçim ağlıyor içten içe sevgimin ölümüne,
Sarmaşık gibi tutunuyor kalbimin kapısına,
Mühür vuruyor sonsuzluk artık dudaklarıma.
Umutsuzluk acıyor sana olan sevdama,
Bir şans daha vermiyor kabus aşkıma,
Hayatın güneşi doğmuyor hiç artık sensiz sabaha,
Yoksun sen kayıpsın benim rüyalarımda,
Kayıp bir hayalin koynunda uyuyorum her gece.
Kısa kısa saatlerde uyanıyorum,
Böyle olunca kabusa dönüyor rüyalar bilinmezde,
Boğazımda sanki bir el var sımsıkı saran,
Çığlık atmak istesemde sesi çıkmayan,
Gecenin koynunda arıyorum seni ben soluk soluğa,
Haykıyorum çıkmayan sesimle avaz avaz karanlığa,
Dilimde sen
Hayalde sen
yerde sen,
Gökte sen....
Seni nasıl sevdim aslında bir bilsen,
Yıldızlardasın,
hergece gözlerini pırıl pırıl parlayan
samanyolunun içindeki parıltılarda görüyorum.
Ama olmuyor işte sana uzak kalıyor soluğum,
Çıkmıyor bir türlü sana yollarım,
Kayıp çünkü sana ulaşan
Gökyüzüne zembille çıkan sokağın...
Arıyorum arıyorum,
Ama kabuslarda hep ellerini tutamadan uyanıyorum.
Yüreğiniz dert görmesin...