Gölge
? Eğri ayağın gölgesi de eğridir . "
Mevlana Celaleddin Rumi .
Gölge
Ondördündeydi kız .
Bir arabanın arka koltuğunda
Henüz ayılmış istemsiz sarhoşluğundan
Kasıklarındaki sızının sebebinin farkında
Öylece baktı sevdiği adamın hiç tanımadığı suratına .
Anlamaya çalıştı ,
Sevgisiz sevişen erkeğin ruh halini
Anlayamadı ...
Küçücük yüreğinde
Büyük ve kutsaldı sevgi .
Öyle ki ;
Hoyrat ellerin hikayesini okumamıştı ona annesi
O ; her köşesi aşk kokan bir yuvada ,
Narin bir çicek tohumu olarak ekilmişti...
Ondokuzundaydı erkek .
Elinde esrarlı sigarası ,
Başı dumanlı ,
Ruhu aç
Susuyordu .
O ;
Büyüdüğü dört duvardan aldığınca şevkat
Ve anca o kadar sevgi biliyordu .
Yetimhane sıcağınca sarıyordu kolları .
Sardı kızı ,
Isıtamadı ...
Eğri ayak
Ruh ateşini ucuz şarapla söndürüp
Tensel sevişmelerin her evriminden geçtiler .
Öpüşleri ikinci kalite plastik kokuyordu
Elleri soğuk ,
Kalpleri ; an itibarı ile mekanik
Beyinleri bir sokak köpeğininki kadar
İçgüdüsel çalışıyordu ...
İniltileri ;
Akortu bozuk bir pianodan çıkıyordu sanki .
Farketmediler ...
Zaten ;
Onlar hiç Mozart dinlememişti .
Her konaklayan yolcunun
Soluklandığı , ama nefes almadığı
Virane bir han bahçesiydi kadının bedeni .
Binlerce tohum bırakılmış ,
Hiç sulanmamış
Çiceksiz bir harabe .
Adam indi bahçeye
Soluklandı .
Adet bu ya ; o da bir tohum bıraktı .
Kara çalı ...
Gizlendi tohum ,
Bir köşede sulanmadan büyüdü .
Kara çalı koklanır mı ?
O hiç koklanmadı .
Kutsanmış sevda çiçekleri ;
Aşk seramonilerine melodi olurken
O ; aforoz edilmiş şarkıların notasıydı .
Aşk çocukları beden oldu birer birer
O ; eğri bir çift ayağın gölgesi kaldı...
Yine çok güzeldi canım,tebrik ederim.
Hayatin acimasiz gerceklerini ortaya sermissiniz tebrik ederim👍👍👍 toplumumuzun aciyan kanasi malasef ögretemiyoruz,yetistiremiyoruz örf ve adetlerimiz den yakinda eser kalmayacak gibi ümidimi kesmek üzere oldugum an hadi diyorum biraz daha gayret caba göster yine ver bir seyler hep o birseyleri vermeye calisiyorum acik yüreklilikle yazdiginiz bu siir'i kutluyorum🙂🙂🙂🙂
boğazıma bir yumru oturdu şair,
şimdi bir uçurtma kuyruğuda ben arar oldum... tutunup nefes almaya ihtiyaç var...
hayatın kıyısında hiç uğramak istemediğimiz bir gerçekte duraklattınız bizi...tebriklerimle...
Ruh ateşini ucuz şarapla söndürüp Tensel sevişmelerin her evriminden geçtiler . Öpüşleri ikinci kalite plastik kokuyordu Elleri soğuk , Kalpleri ; an itibarı ile mekanik Beyinleri bir sokak köpeğininki kadar İçgüdüsel çalışıyordu ...
itelenmiş bir köşeye bırakılmış bir hayattan
iyi kurgulanmış bir ibret kesidiydi
tebrikler bu kaleme