Gölgem
kalınlaşan bir duvardı
aramızda gece. charles baudelaire
gece şehrinin pencereleri
uzaktan gözlerini nazlı kırpar
sinerdi gölgem tenha sürüncesine
ayın şavkında cesur
sokak lambalarında korkak
mum alevi davetinde
ta ki sönene kadar içimizde
sözlerimiz
paylaşırdık sessizliği
ne zaman kıvrılısa virgül
cümlemin arasında
duyarım zamanın öncesinden
tırnak içinde ezbersiz şiirleri
ilk sen duyardın sesimden
bak toplanıp gitmiş
nasıl da herkes kendinde
ya gölgem
yine sadece biz beraberiz
yüzleri eski aynalarımızda kırılmış
nice yitene rağmen
gidenler kapatmış hesaplarını
zaten hep almaya uğrarlardı
bir çift söze tav olmayı
kulak ardımızda bıraktığımızdan beri
güneş daha bir güzel
gülümsüyor penceremizde
sonunda
tuvalimizde şekillenen
hayatın içinde
dilediğimiz kadar
özgürüz
02mayıs11
"Gölgem"
Ben özellikle başlığa takılıp kaldım. "Gölge" kavramı engin, büyülü bir kavram bana göre. Işığa muhtaç, ışıkla var ama yine ışıkla uzayıp, kısalan. Tabii asıl mühimi "gerçek" değil "gerçeğin bir görünümü" olması.
"Mehmet Alagöz" şiirleri eğer bir alıntıyla başlıyorsa okuma keyfi biraz daha artıyor. Zira, şairin feyz aldığı noktaları iyi özümsediği, aktardığı bir gerçek. Tebrik ve teşekkürlerimle Mehmet Abi...
inci olmayı fazlasıyla hak etmiş şiirinizi kutlarım👧😙👍
Çok güzeldi tebriklerimle
öyle güzel resmedilmiş ki..tebrikler👍👍👍
hayatın içinden 😙
selam olsun şaire ve şiire o zaman
"sonunda tuvalimizde şekillenen hayatın içinde dilediğimiz kadar özgürüz"
Şekil şekil,istediğimiz kadar az veya çok özgürlük..
Kutlarım Mehmet Bey..