Görünmeyen
karanlığını kim örecek artık
artık kalmadı mı örülecek
büyük bir karanlık
ne anlamı var her yer aydınlıksa parmak ucu ışıklarının
yüzün bozkırları arsında derin sırlar
ağaç kolları sımsıkı
tabiat ketum
kısık çizgilerinde kopmayan fırtınalar
o yüzün üzerine ne denli yakışır
çavdar tarlası sarısı
sen beni düşünme
büyük anakaralar olup ne olacaksa
uçurumlarımı birleştirdiğinde
tadı yok uzun yol sabah trenlerinin
tadı tuzu yok güvercinlerin göğümüze
kol kanat germelerinin
bedenin boyunca gezinir ateş böcekleri
içinde akar ruhların gezindiği nehirlerin
tüm bu ellerinden geçen denizlerin
su ateşe yenilir mi
benden geç sen
korkularımı çoktan astım kollarına
korkulukların
göğsüme çiz dik açılarla tüm yaşam haritanı
kimse göremiyor ya
dünyanın nihayetini getirecek o çatı katı
o fizikötesi bakışların
senin Anadolu'nda yeşermek ölmemektir işte
göğsüme çiz dik açılarla tüm yaşam haritanı kimse göremiyor ya dünyanın nihayetini getirecek o çatı katı o fizikötesi bakışların
senin Anadolu'nda yeşermek ölmemektir işte
tebrıklerımı bırakıyorum metin..
muhteşem