Gözlerimden Eylül Geçer
Kıyı; boyutu denizkızı,
Deniz dolu gözleri, yıldızlardan alacaklı,
Yorgun, tövbesiz, töre kırgın mavi dökülür.
Parmaklarda aşkla dönen alyanslar,
Hep aynı masada hüzün kızılı gülümser.
Yönsüz rüzgârın oğlu bulutlar;
Elmacık uçurumlardan damlalar düşürmeyin!
Ağlayan annelerin madalyasız yaşamları,
Mumyalı umutlarımız var ki elbet bir gün beklenen,
Gül bahçelerinden bozulur tüm büyüler.
Bildiğim her lisan lehçeden dişidir,
Coğrafyamda tali insan gerdanlığı takındığım,
Gelinciklerin kan bağışında şenlik,
Çingene tanrılar ayini davetimiz,
Eğlencenin sanıkları Eylülle dans eder.
En çok aşktan ama açık maviyle öptüğüm,
Ansızın yakalanan, sessiz, suskun,
Elde var kaç Eylülüm?
Bu nasıl ayrışma?
Daha kaynamadan kemik,
Doğuştan geçip gittiğim,
Kısık sesli ilk ayrılık, bitmeyen şiirlerim.
Eylülden tutukluyum!
Suç ortağım, sözlerim, çatlamış yüzünden,
İfademi versem;
Bir şehir,
Bin bir gece,
Hece kırmızısı üst dilde..
Öylece kalmalıyım o zaman,
Müebbetle turuncu Eylülde..
Susma hakkım;
Çok sesli sessizliklerde,
Ellerimin işaretlerinde, parmakların diliyle,
Yılmadan denizkızı pullarına yazılmaktır.
Yüzüne bakmak;
Devrik çağın antik-acısı,
Alnında derin çizgilerde gezinen, kara şövalyeler,
Gölgesi Keops'un gizemiyle on ikiden seken
İşte; zamansız kar yanığı tarihte..
Geçmeyen siyah beyaz sancımız,
İmgeden düşen yasal şaşkınlıklardık.
Bölünmüş uykular ağrısı,
Talihsiz ihtilal zamanıydı.
Evrene yansır tüm yaşananlar,
Kanıksanmış birçok acı,
Bilseniz!
Ah! Dokunabilseydiniz, karşılıksız ölümlere,
Asılsız kurşuna dizilen ertesi aşktı,
Demokles'in kılıcını Ekime salladı.
Irksızdı tüm inançların sevgilileri;
Kül boyalı dudaklar,
Veda etti, bordo güllerden,
Yaprakların intiharı Eylülüm..
Kalıntısı güz ve dal çıplağı.
Bileklerim sonuncu bahara kelepçeli,
Kan ve kalpten asılı.
En güzel aşk zamanıyım der takvim,
Şairleri evlendirir kelimelerle,
O muhteşem imge,
Usulca uzanır günlere,
Anlatısı yeterince bulunamaz,
Özgül ağırlığı dünya, uydusunda ay kadardır.
Tuzu denizle seyreltip, sevdama basmalı,
Ah mavisiz uzaklarım!
Daha güncel kederlerime yaslanın.
Paydanda iklim azınlık kalır.
İstesen de bırakmam, ağlarım.
Gözlerimden Eylül geçer!
İtiraf etmeliyim;
Âşık olduğum neden o şehir?
Aydınlık gecelerin hilal dalgalı huzuru,
Ben sana dokuzuncu gününden vurgunum.
Bitme yurdumda daima özgürlük kal!
En gerçek aşkım; Eylülüm..
Vazgeçilmez anlamından ölümsüzsün...
canım çok beğendim yüreğine sağlık
"Aydınlık gecelerin hilal dalgalı huzuru, Ben sana dokuzuncu gününden vurgunum. Bitme yurdumda daima özgürlük kal! "
tebrikler ve sevgiler kutlarım 👑
KENT
"Başka diyarlara, başka denizlere giderim, dedin. Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa. Sanki bir hükümle yazgılanmış bir çabam; ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya. Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım? Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın." Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler. Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların. Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın, ne bir gemi var, ne de bir yol sana. Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte, yıktın onu, işte yok ettin onu tüm yeryüzünde.
Constantino KAVAFİS
'ı?şık olduğum neden o şehir? '
bu vurguya ithafen.
tekrar tebrik ederim gözlerine eylül dolan şairi..
eylül/süzdüm şiirden
ekim tuttu eylül'ün yasını...
tebrik ve saygılar.
ne güzel geçiyor bu eylül
şiir tadında günlerle
hepsi birbirinden değerli kalemlerle
kutluyorum sayın Tangut
başarı dileklerimle👑👑👑