Gül Kurusu
Beykoz yolu şimdi
Kar altında heybetli bir gülüşü selamlar
Ayaz kesen bir günce ardına
Saklanmıştır
Hani o göğsüne kurşun sıkılan
Gül İstanbul
Gül kurusu dalların ardına
Ateş böceği mevsimini öper
Göz uçurumunda
İstanbul şimdi yağmur yeridir
Uzar gider düş boyu sayfalar
Hasrete bir yol gider
Rengi hazan bürümüş pardesü
Rüzgara selam verir
Boylu boyunca kıvrılır Paşabahçe
Lacivert güvercinler
Bir simit telaşı ile ölür
Tutuşur el
Tutuşur ten
Hey!
Yüz görümlüğü
Sevda kadın
Üsküdar şimdi yangın yeridir
Sayım saati geldiğinde
Pişmanlık
Malta duvarlarına
Bir çizik daha atar
Karavanam öksüz bir hürriyet
Koğuşlar şimdi gözaltı yeridir
Korkma Sönmez bu şafaklarda
Zindan ötesi sineler
Ölümün solgun yüzü saklı
Cana can kattığım annem
Korkma
Bir selam da
Başımda dönüp duran
Serçeye yükledim
Voltam şimdi hüzün yeridir
Üç çocuk
Biri kız
İkisi erkek
Mektuplar dere kenarı gemicik
Duvarlar
Zalim ve soğuk duvarlar
Hatay köprü başında
Mezarı derin kazılmış
Anacım
Esirgeyen vatanım sağolsun
Kurum şimdi çığlık yeridir
Düşlerimde genç ölümleri
Düş kokulu
Yoksul ölümleri seyrediyorum
Bir var bir yok
Dümensiz
Bu kaçıncı ölüm bilmiyorum
Sus ruhum
Sen sus!
Ciğerimde açmış bahara
Özlemler savur
Bırak yazayım meczup aşkın
Bilinmez ağırlığınca matemini
Sayfalarım şimdi umut yeridir...
Şimdi gözaltılar koğuşlardan dışarı taştı şair. Fakat, şiirlerde de kalsa umut hep olmalı. Kutlarım Cemal bey. Okumak zevkti...👑
"Sayfalarım şimdi umut yeridir..."
Şair budur zaten👍 En kötü anda bile umudunu yitirmeyen ve kan ağlasa da umut aşılayan kişidir Şair😙
Şairin; Istanbul'un Anadolu yakasındaki şiirsel gezintisi son dönemlerde yaşanan tüm acıların da ulakçısı.
Teşekkürler Cemal Mıhcı...
👑