Güneşe Bakan Gözlerin Efendisi
Sıcak yaz günü sabahı heyecandan titreyen vücudun
Yosun gözlerinin bakışının altında yatan masunca öpüşlerin
Ağlayan yüzünden dökülen akışlarından terleyen vücudun
Tekseli dokunuşları yatağın koynunda büyüyen haykırışların
Meydan okuyordu adeta geçip giden zamana
Savaşıyordu sanki iki bedende tek yürek
Doğuştan üşüyen vücuttan çıkan ateş
Seni ona bağlayan gözlerinin arkasın da olan dostluğa
Kucak açmış yüreğin seni senden iyi nakkaş gibi okuması
Dizelerde ağlatmasını ve göğsüne dayaması
Yüreğin defterinde sakladığın kaderin içine saplanır
Elden uzak gözden ırak olana kadar mesafeli
Sevdan aykırı duruyor zamanın akış noktasına
Kanatları kırılmış bir kuş misali aşk ateşinin içine
Alışmış sıcaklığın kokusu sinmiş bedenden ayrı kalışın
Sabrın demir aldı aşka gülen gözlerin sesine
Kurşun gibi giren özlemin ötesine sırtından çıkan ok acısına
Yıkılmış duvarların arkasına bakamasın
Bilmece gözlerin gizeminde hissetmelerin
Aynı hislerle öleceksin taki o seni özleyene ne kadar
Gel vefasız gel insafsız bekler seni bu cansız benden
Sevgi sepeti oldun bir gönülde sensiz papatya bahçesinde
Gök kuşağında her tonu gölgede bırakan bir renk
Her bakışında gecenin karanlığını delip geçiyor
Mutluluk en çok onun hakkı yeşil yosunlaşmış gözlerin
Ardından bakmasına izin verme yüreğini kalbine sar
Derin bakışlar sarıyor yıldızların altında ıslanmış dudaklarda
Rüzgârın esintisizle gel kollarına sarmala
Yanındayken her şey güzel sığmıyor dünyaya
Aradığı huzuru buluyor seninle ya da derinliğinde
Ya zamana yeniliyor ya da sen olan kişiye
Seni bende beni sende arıyor gülüşünle
O gözler hala benim mi diye çalım atıyor
Güneşe bakan gözlerin aşk dolu efendisi
Derin bakışlar sarıyor yıldızların altında ıslanmış dudaklarda Rüzgârın esintisizle gel kollarına sarmala Yanındayken her şey güzel sığmıyor dünyaya
tebriklerimle şaire...