Güneşten Geliyorum (2)

Gezegenleri
göktaşlarını
yüklenmiş kamyonla dönüyor
kuyrukluyıldızlar asteroitler
derinliktir gözlerinde Sabahattin'in
kozmik tozları Güneş'in
bulaşmış kaşlarına




O? Mor çiçekli dal?
uzanıp
yeryüzünü tutar
zindanın kolları demir
zindanı emiyor
büyüyor içimizdeki o ateş
eriyor
?Hapishanelerde demir?




Demiri emiyor Güneş
vurdu ateş mühürlü dudaklarını
fer tükenir ferrum'da
özgürlük "rum" eli türküsünde oynayacak
bitecek hasrete vurulan pranga




Kanımızdan alır
kinlidir
kirlidir
çeliğin diyarı




Bir mahkumun içi yanar nalçasından
demir parmaklık yanılgısında kendi ayak izinin
bir atom kadar tehlikelidir demir
özgürlük açısından




Süt kokusu
aydır düşlerin
"hey" türkülerinde hercai ortanca
karışır parmaklıklardan
atlısıdır güneşin rüzğârlar
denizde çiçeklerin humusu
Bir ? HAPISHANE ŞARKISI? bu





Güneş yiğitler diyarıdır
bir yiğittir kayadan ağır
sazı
bağrı
üstü
Güneş'e sevdalıdır
Bedreddin'dir
Nazım'dır




Bağır ki bakır toprak
bağır
sırtında hançer
bağır meçhul cinayet
egemen fermanına nişangâh
durur dallarda ağır:
sanatın kanadına değer kurşun
kırılır kültürün ayağı
düşünce kanar bir mürde ağacında
Sabahattin yüreğinden vurulur
kulaklar sağır



Git Hasanoğlan'a
çocuklara Güneş içir
senin kadar öğretmen
kerpiç evin kerpicine bozkırın
senin gibi Güneş'i taşısın yürekler




Ağıt olmasın türkü
gitme Hasanoğlan'a
mademki diyorsun:




?Şehirler bana bir tuzak
İnsan sohbetleri yasak
Uzak olun benden uzak
Benim meskenim dağlardır?





Dağlar ki başı ak
Güneş'e yakın olandır
şehrin ışığından parlak
yıldızlar taçlarıdır





Dağlar insanlar gibi
kimi
baldıran büyütür
tas tas
Güneş'e bulut olur kimi
solar ışıktan beslenen hayat
zülüm karanlıktan içer umut





Güneş'in aynası
Ay
ışıklı
sevgilinin karyolası
Güneş başlıklı
yalnızlık Sinop damında parlar demirlerle
?Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni?
Güneş yerine




Kanı donuyor üşüyor
çekilirken demir usaresinden
boynu bükülür kır çiçeklerinin
bakamaz Deniz gibi gökyüzüne
şaha kalkmış dertleri
parçalarken Sırça Saray'ı
cam kırığı batmış sırtına Sabahattin'in
aldırmıyordu
?aldırma? diyordu
yanarken sol yanı




Sabahattin
bu sabah kızıl gömleğinde
atladı
sahibini tanıyan
bir yağız at kadar sakin Güneş parıltısına

döneceklerin inancıyla bakıyordu
güneş sarısı gözleriyle
Güneş'e akıyordu

07 Mayıs 2009 76 şiiri var.
Beğenenler (31)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (44)
  • 15 yıl önce

    şiir yazan

    şiire yazmaya çalışan

    şiir yazmak isteyen

    şiir okuyan

    her kimse adı yürekte saklı

    okumalı bu destanı...

    güneşte türküsünü söyler hoca;

    ve o dev gibi yıldızdan bir ışık kopar ve bindirip salıncaklara gülüşleri ebedi bir doğum başlar hep bir ağızdan söylenen türkü gibi...

    şairde

    şiirde budur

    saygıyla

    sevgiyle kalın...

  • 15 yıl önce

    Hocam sizi ağız tadı bıraktım bilerek.. bu eşsiz eserin tadını okumadan bldim..hünerli kalminizi tutan ellere saygılarla bir başyapıt olarak tarihte yer alacağına inandığım bir esere: gün gelecek bende bir_iki kelam yazmıştım diyeceğim..kutlarım ayakta👍👍👍👍😙😙😙😙😙

  • 15 yıl önce

    bana iki gün müsade bu nadide şiire yorum yapabilmem adına...

  • 15 yıl önce

    hocam tebrikler...devamını diliyoruz.... biliyorum çok emek harcıyorsunuz.... emeğinize yüreğinize sağlık👍👍👍👍👍