Güvercin Uçuşu
gittiğin günden beri
güvercin uçuşu yüreğim
biliyorum bir ömür benim olmayacaksın
biliyorum dönmeyeceksin
esen rüzgarlar değmesin tenine
kıyamam gözbebeğim
sen yanaklarımda tatlı bir düş
sen dokunmadan sevdiğim eski bir gülüş
sen ömrümün ortasına düşmüş
bir gaz lambasının sarı alevisin
bir güvercin uçuşu değdi ayak parmaklarıma
simit tanelerine kanarak
sürüyle geldiler
sürüyle gittiler...
ve bir kanadı kırık güvercin düştü
suyun aksına
kimsesiz
yalnız...
Ankaraya bahar gelmedi
yağmur yağıyor sabahlara
güneş doğuyor ansızın geç kalmış yazlara inat
damlaların gölgesini saydım
bir...
iki...
üç...
ardı gelmeyen...
kesik kesik bir sağnak kaldırımlarda
şubat soğuğunda üşüyen...
resimlerin ayaz
gülüşün donmuş
ifadelerin kağıtlarda buz tutmuş
içinden geçen şarkıları dinledim
haberin yok
kanadı kırık bir güvercin söyledi
düşlerimden çekil
haksızlık bu...
söylemek istediklerini gün yüzünde dinlerdim
söylemedin...
falcı kahvelerinde
sevmek harcım değil seni...
git....gelmediysen...
heybetini özlediğim
serseri gülüşünü
geçtiğin sokaklarda dolaştım dün
arabaların plakalarını okudum
inadına özledim seni
**************************
hani bir boşluk düşer gökyüzünden...
ıssız,gri,korkulu....
kaybolursun içinde hortumlar seni çeker
özlemek yakar avuçlarını ateş gibi...
bir güvercin uçuşu izlersin
son deminde akşamın
yalnız ve karanlık sokaklar
bilirsin giden dönmez
acıtır adımların
kırmızı papuçların rengi siyah olur
bir anneler günü menekşen bile yoktur ellerinde
hayatın ortasında ulaşamadığın kimliklerin
yalnızlığın yollarında uzun yürüyüştür artık
nerede hata yaptım dersin
hatasındır tepeden tırnağa
en öfkeli yargıç
en ağır suçlusundur
sevdaya inat
aslında ellerin tutsaktır
bir hüznün perde arkasında
misafir oyuncusundur bilirsin
*************************************
seni sordular
boş gözlerle baktım....
yani hiç tanımadım diğer yüzünü
seni hiç sevmedim
mor begonvillerin sokaklarını hiç dolaşmadım
renk renk elbiselere hiç bürünmedim
çantacıyla hiç kavga etmedim
bavulun büyüklüğü için
içinin boş kalacağını bilmeden...
anılar yıla dönse
yazılan tarihler eskise şiirlerden
resimler sıcak baksa bir filmin karesinden
dönüşü yok bilirsin
giden kalandır
hangi gökyüzü mavidir
hangi bulutun aksı siyahtır
yönlerini bulupta nasıl inerler yeryüzüne güvercinler
bir simit kırıntısının ardından...
sana güle güle desem
laf dinlemem bilirim
umarsız savrulsa zaman
yüreğin akrebi paslı,yelkovanı sustu çoktan
bir güvercinin kırık kanadından
seviyorum diyorum
sana inat...
bir güvercinin nemli gözlerinden
elveda diyorum
yerçekimi gözlerine inat
yeter diyorum
durdurduğun zamana inat...
özledim diyorum
dünyaya inat....
10.Mayıs 2010.PAZARTESİ
ne kadar güzel ne kadar akıcı tebrik ederim👍👍👍👍👍