Güz Sürgünü

Ren;
Suya düşen gölgem
Ülkemden sana
Çocukluğumu getirsem
Yoksul bir Ay kesiği
Kanarken diz(e)lerimden

Ülkeler geçtim
Siyah bakışlarımda kırmızı mühürler
Sınır köpekleri dişlerinden bağlı efendilerine
Ve soğuk insan yontuları
Üşür ellerim uzattğımda
Buzdan bıçak solukları

Uzaktın sen bile bilmiyordun yüzüm
Senin kadar kesindim
Ben göçmen bulutlarla yürüdüm her gittiğim
Ülke söndürdü ışıklarını sonra Ay
Gidilmeyen yerde dönen son masal

Hayal kıtası dökülüyordu dokunduğum da mavi
Dağılıyordu mumyası yaşlı rahibelerin
İsa gülümsüyordu her geçtiğimde elleri zangoç
Soğuk bir kadetralin Kapısında uyuyordu Kibele
Düşenleri topluyordum düşlerin vurulduğu şehirlerde
Sonra dağıtıyordum alnımdaki kuşları

Burası bildik bir hüzün coğrafyası
Sustuğu eylülün güz dönümlü aynalarda
Bir yaranın kabuğunu kesip suretim
Ses oluyor serin bir kuytuda
Sakıncalı duvar yazılarında adım yabancı
Örtülüyor bütün esmerliğim siyah bir bantla
Ki ben burda şiir sürgünü
Sığ bir tabutta
Bütün sınırları bir kalemde
Zimmetime geçirip
Cebimde eski bir pusula
Neruda çölü yağmurla geçtiğim
Lorca kendine bölünen her cümle
Burda çalınmış uyruğum
Esmerim üstelik şair

Size yağmalanmış bir güz getirecektim
İkinci el hüzünlerden
Her yüze bir gülümseme iliştirecektim
Kaldırımlara düşürüp kırmasaydım gençliğimi
Tutup saçlarından köln'nü sana getirecektim yemin

Ey öznesi sevda
Aşk sonsuzluğu
Hep iki kişilik ölecektim
Bir kişilik sevseydin beni

Adını bilmesem
Sana eylül diyecektim...

26 Eylül 2009 197 şiiri var.
Beğenenler (35)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (66)
  • 15 yıl önce

    Sayın Çorbacı tebrikler harika mısralar yüreğinize sağlık selam ve sagyılar👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    Yüreginize saglik.tek kelime ile harika👍

  • 15 yıl önce

    Şiir gerek biçim gerekse içerik olarak haftanın şiiri olmayı fazlasıyla hakeden bir niteliktedir.Şiirde ahenk sağlayan öğeler biçimselliğin etkisinde kalmayarak geçmişin göz için ya da kulak için uyak anlayışlarının bir bileşkesi sağlanmış daha ilk dizede başlayan ren/gölgem kulağa göre uyum sağlarken "aynalarda/kuytuda ; bantla/tabutla..."gibi göze yönelik uyaklar da şiiri biçimsel güzelliğe ulaştırıyor. İçerik olarak ele alındığında şiirin kime seslendiğini bilmek okuyucunun merakıdır.Bu,merak bakımından olduğu kadar şiirin sezilmesi acısından da gereklidir.ilk dizeden "ren"e sesleniş olarak düşünülse de ilerleyen bölümlerde kişinin kendini Ren'le özleştirimesi zamanla onu anlatırken içinde bulunduğu hali yani kendini; kendini anlatırken de Ren'deki coğrafi gurbeti buluyoruz. Kendisinde Neruda çölü yağmurla geçtiği Lorca...Batı'nın doğuya bakış açısını, içinde yatan ya da içini dolduran tüm dünya halklarının kardeşlkiği ki Neruda ve Lorcadan beslenmiş bir nehir gibi akıyorken sevgisi batının esmer teninde bulduğu yabancı düşmanlığı ilmik ilmik nakış nakış işlenmiş.Güvendiği insanlık sevebilseydi onlar için ölebilecek bir duygudadır.Eylül ve şair aynıdır,ikisi de hüzündür.

  • 15 yıl önce

    yeni yeni okumaya başlamıştım şiirlerinizi,

    çok kereler müzakere edildi beynimde,

    sonuç;

    şair gerçekten çok iyi yazıyor,

    şimdi şiiri al aşağı yukarı evir çevir yorumla

    sanırım gerek yok,

    seçki ve beğeni zirve

    sizi okumak büyük keyif

    kutlarım şair dostum...

  • 15 yıl önce

    okumak büyük keyifti...

    yürekten tebrikler şaire;