Hayatın Yeni Yüzünden
üzülme anne
kırağı düşmüş dudaklarımdan dökülen buz gibi sözcüklere
bana
yaşadıklarıma
ve yazacaklarıma sakın üzülme
öğrendim artık
mumları sönmüş bekleyişlerimle başetmeyi
g(s)özyaşlarıma bir sünger çekip
ağzı kulaklarında roller üstlenmeyi
insanları sevmeyi
sevdikçe
yalnızlığıma çekilmeyi öğrendim artık
biblolardan kanlı canlı dostluklar edindim
kimsesiz değilim
üzülme anne
takvimleri affettim
bembeyaz martılar düşleyip
var gücümle ruhumu gökyüzüne üfledim
artık yalnızım -emin ellerdeyim-
yılan gibi boğazıma dolanan ihanetlerin acısını öldürüp
intihar süsü verdim
arındım sadece
inan bana katil değilim
derme çatma anılarım
yastık altı halüsinasyonlarım
keşkelerle kavgalarım
ve susuşlarım kadar yürekliyim
az uz demeyip
dere tepe düzlediğim
olmazlığına inat edip
illa olsun dediğim her şeyden vazgeçtim
düşüncelerimin ütopyalarını kendime tapuladım
kireç tutmayan odalara girmek yok
başımdan gitmeyen sevdaya kulak tıkadım
hiçbir tene ilaç olmayacağım
neye yaslansam gizli hasarlarından üstüme yıkıldı
nereye b/aksam çıkış yolum kapandı
kapana kısılmış kalbimi
mumyalayıp sakladım
artık acımayacağım
üzülme
bir yanı eksik kalışlarıma
kaşları çatık yazgıma
hezeyanlarıma
üzülme bana
öğrendim artık
mezar taşlarının soğuk yüzünde kendimi seyretmeyi
04.46
şiir baştan sona hüzün sağanagıydı fakat finalde sağan şiiddetini artırdı ve mezar taşının soğuklugu yüreğime işledi adeta
son derece başarılı bir şiir daha okuttun bizlere
kutlarım Züleyham ilhamın bol hüzünler gönlünden uzak olsun inşallah.