Haydi Gel

güz yağmurları boşaldıkça sahra
çöl yangınları vurdukça kahıra bilenirdi
ne şefkatler besler
ne umutlar emzirirdi
ne vurgunlara yataklık yapar
ne olmazları gezdirirdi

sen giderken
köpürmüş sellerde yıktı bendini
düştü bir yağmanın ortasına
bir talana çaldırdı kendini

kayıp giden yitiklikleri
uçurum ağzı kahpelikleri
yalanlar kışlası ihanetleri
daha neleri neleri
şimdi yumruk sıkmak vardı ya
vay kollarımın dermansız vakitleri

onca firarlara sözlenmişken
bunca figanlara beşikken
gel de uyut kendini
bırakıp gittiğin o şafak vakti
çarptığın kapıya yapışan iki deliği
gel de tıka
oradan nehirler sızmakta şimdi
sana mahkum
şu sol göğüs kafesimin çorak sualsizliğini
sal ırmak boylarına deli taylar gibi

gel
gel de
ağustos sıtmasında sinekleri besleyen damarlarımda çatla
gel
gel de
mayınlar döşeli umarsız suskunluğumda patla

daha bir kere bile kaybolmamışken gözlerinde
bir kere bile tutumamışken ellerini
çocuk saçlarının kanatan dikenlerini
törpülüyorum bak şimdi
dağarcığımdaki bakir sözcüklerin yetimliğini
bir ipe diziyorum
bak koptu tespihimin teli
gördün mü
yine dağıldın
haydi gel
gel de
topla kendini

12 Nisan 2013 66 şiiri var.
Beğenenler (6)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 11 yıl önce

    👍👍

    daha bir kere bile kaybolmamışken gözlerinde bir kere bile tutumamışken ellerini çocuk saçlarının kanatan dikenlerini törpülüyorum bak şimdi dağarcığımdaki bakir sözcüklerin yetimliğini bir ipe diziyorum bak koptu tespihimin teli gördün mü yine dağıldın haydi gel gel de topla kendini

    bir adam anlattılar leylayı avuçlarında gizliyormuş ...bir adam koynunda taşıyormuş onu....nehirleri gözleriyle içen bir bilge gibi , sahra gülümsüyormuş şiirde..

    aşktan yoksunluğu eline dolayan bir dize yürür üstüme şimdi Usta..

    çok sevdim şiiri. kutlarım içtenlikle

    selam olsun Mersin'e...