Herr Seltenföhlich Ve Ceviz Ağacı
Bir masal kahramanıydın çikolatadan evde oturan
Bakışların sert karayel gibi,
Sesin sevgi fakiri.
Ellerin yaşlı bir ağacın dallarını
Gölgen,
Kendini bile korkutan
Maskulin bir ejderhayı andırıyordu.
Senin masalında, bahçende sincaplar oynamıyor
Çocuklar koşmuyordu...
Sen, gönüllü tecritte adam!
Köksüz ağacın kök salma çabası değil mi yaşam!
Kesendekiler değil, vakit nakitti.
Tam sevmişken yerini
Tam da meyilliyken sevişmeye toprakla
Güneşe uzatırken kurak dallarını
Erozyon sarar toprağını
Korunamazsın,
Koruyamazsın saklı bahçende meyve ağaçlarını
Dökülürler, toplayamazsın.
Sen, ayak bastığın her yeri sahiplendiğini sanmıştın...
Kale üstüne kaleler dikerdin boş arazilere
Kimseler giremezdi mahremiyetine
Kefenin cebi yok ki bay Seltenfröhlich
Yanına alacağın hiçten ibaret
Yaşam aslında,
Taammüden cinayet.
Her beden, doğuştan ceset adayı
Çok gördün kendine adamım
Serseri bir kahkahayı...
Don Kişot'un kötü bir kopyasıydın bay Seltenfröhlich
Her daim kılıcın elinde
Düşmandın değirmeni döndüren yele bile!
Bağırdık, sesimizi duyuramadık
Korkardık,
Kapılıp da gidersin değirmeninin yeline
Yitirdiklerinin yası koynunda
Bırak ceviz ağacını bir yana
Cevizin kabuğu bile alamazsın yanına
Öğütür yıllar seni
Yitersin
Gün gelir,
Bu masaldan yalnız gidersin
Dedik, dinletemedik...
Paylaşamadığın meyve bahçen
Yağmur altında şölen yeri şimdi
Kovulduğun bu hudutlarda
Ardından bir çocuk şenliği
Bak vuramadın asi sincapları
En küçüğü ceviz ağacına yuva kurdu.
Dikenli tellerin vardı yalnızlığını korurdu
Yattığın yere de çit koydurdun mu!
Yalnız yolcusuydun tek kişilik masalının
Az gittin, uz gittin
İnsanlıktan öte, ıssız yerler keşfettin
Kaçışın kimdendi bilemedik
Nadirmutlu adam
Özünden ırağa gidemedin
Öyle ya, sen de topraktan gelmiştin.
Güle güle Herr Seltenfröhlich
Güle güle kasabanın asırlık korkuluğu;
Ceviz ağacın kamu malı
Bahçen sincap yuvası oldu
Varlığında günahın olan ne varsa
Şimdi sevabın oldu,
Güle güle Herr Seltenfröhlich
Rahat uyu...
Her beden, doğuştan ceset adayı
muthis! ...
irkildim
burasi yetti siire doymama
ilkokul ogretmenim herr michel'i aklima getirdiniz ayrica.
saygilar zeynep hanim
Çok güzel bir şiir, darısı cümle şiiroliklerin başına.
Biz ilkokuldayken --Kiraz Ağacı-- diye bir okuma parçası vardı. Kiraz ağacından kiraz toplayan çocukları evsahibi kovalarken bir tanesi ağaçtan düşğüp ölüyordu.Sonra da vicdan azabından her yıl o ağacın kirazlarına çocuklara dağıtıyordu.Ölen çocuğun anısına.
Bana çok şeyler hatırlattı şiiriniz. Beğenerek okudum. Candan tebrikler. selam sevgiler gurbetteki kardeşime.
Uyarınız için teşekkür ederim sayın Yıldırım, gerekli düzenlemeyi yaptım. Yarım ömür yurt dışında yaşamanın götürüsü sanırım bu yazım hataları. Tekrar teşekkürler.
Çok başarılı ve anlamlı bir şiir; kutluyorum. İzin verirseniz iki yanlışızı belirteyim