Hey More
Kavaklı Yorgo
Telvesi bir avuç yakamoz ışıltılı
kahveyi bıraktı masanın üstüne
Üçüncü tadımda
Kara kuru yel dokundu fincanın yamacına
-Hey more
Kahvenin mevsimi olmaz
Şimdi güzdür
dedi-
Falların hükmüne inat
İçtikçe ay’ı ikiye bölen
Yüreği hep
Nemli
Bir çift göz olmuştu
Kavaklı Yorgo
81 yazında Bodrum’da
Sünger vurgunu yemiş
Mübadele göçmeniydi
Sol ayağı aksıyordu
Sol eli mahirdi
-Hey more
Şarabın mevsimi olmaz
Dün bağ bozumuydu
dedi-
Sınırların
dikenli tellerine inat
Yüreği hep
Sancılı
Ağlayan
bir çift bulut olmuştu
Kavaklı Yorgo
Haykırdı köşe masadan
-Hey more
Rakının mevsimi olmaz
Evvel gün ertesiydi
dedi-
Telvesi yakamoz
Yamacı dik fincanı
Kapadım afili kitap ayracı ile
Ayrık sevdasının
Hükmüne inat
Yüreği hep
Kanayan
Bir çift kanat olmuştu
-Hey more şerefe…
*More: Rumca ulan demekmiş.
Tuzlu iyot kokusu ve biraz da anason ışıltısı bıraktı şiir yüreğime; şerefe!..