Huh!
Huh!
Keşfe değer gizil adaların adamının...
Kayaları aşma emelinde biçare kızıl elleri,
Kan çanağı...
Gece karanlığında güneşi arayan aciz gözleri,
Bin bedene sahip sanan kendini her engebede...
Tırmanan,
Düşen,
Yaralanan,
Yılmayan adamın!..
Bir zehirsiz tada hasret,
Bir aciz maymun türevi yalnız,
Gülümseyişten uzak hüznün tanrısı !..
O adamın!
Susuz,
Kanlı,
O dudakların...
Sesi misin ?..
Huh!
Duydum seni!
Huh!
Çaldım seni bir çatlamış dudağın arasından...
Feryatsın,
Acısın,
Hüzünsün,
Kapadım kulaklarımı...
Duydum seni!
Huh!
Bin yeni tad,
Ve canlılık,
Tazelik,
Gülümseyiş vererek dön yerine!
Hüznün tınısından çık!
Bir yeni eşgalde süzül dudaklarından...
Islat önce,
Boya kan rengini,
Çilekli yoğurt pembesi.
Tüm karmaşasına rağmen anatominin,
Parmak uçlarına kadar...
Her zerresine basitçe süzül!
Bu kadar basit...
Süzül deyişim gibi...
Basit kelimeler bırak içine,
Basit mutluluklar ol.
Yoksa hapsedeceğim...
Duyurmasan dünyayı bana,,
Öldüreceğim seni!
Huh!
Duy beni?
Huh!
Bırak...
O adamı,
Dön yerine hüzne sağır!..
çok derin kelimeler çok harika tebrikler.
Anlatım gücünüz oldukça etkileyici Tebrik ederim 👍 😙😙😙
ilginç ve etkileyiciydi... Tebrikler.
yüreğine sağlık 👍👍👧
İlginç şiir.
Saygıyla...