Hüzün Bir Çocuktu Sarı
Elinde rengarenk balonlar,
Kırmızısı,
Sızı
Kan, ateş kırmızı.
Sarısı ,bal işte
En güzeli ...!
İçi görülüyor güneşte.
İçinde bir küçük dünya salınıyor.
Saydam insanlar, deniz, yağan yağmur...
Işıldıyor ! çocukların gözleri....
Göz kapakları ağırlaşıyor ihtiyarların.
Bir ceylanın gözlerinde dinleniyor rüzgar.
Martılar bağırıyor
Ağır bir yük taşımış gibi ,
Zaman
Usul usul akıyor,
En us-lu zamanlarda.
Islanıyor.
Sarı balonda büyüyen çocuk,
Kirpikleri kara.
Teker teker koyuyor taşları
Üst üste
Bir zaman ağlıyor.
Kimsesizliğinde.
Taşlarla konuşuyor, inadına!
Duvarları umursamıyor, nasıl olsa...
Hemen yanı başında ,
Yükselirken duvarlar,
Duman çocuklar ağlarken O'nunla,
O şehr-i esarette,
Yalnızlık çoğalıyor...
Tam bu sırada,
Bir çocuk yaklaşır baloncuya,
Cebinden çıkardığı bozuk paracıklarını sayar, tek tek ...
O sarı balonu seçer...
Bilir, en çok sevdiği çocukluğu orada.
Soluğuyla can verir,
İçinde yaşattığı çocuğa ....
Gözleri güvercin soluğu,
Kimsesiz çocuklara.
Alır balonu,
Tutar ipinden.
Bir daha hiç bırakmayacak.
Rüzgarla salınacak balonu,
Durmaksızın,
Seyredecek...
Güneşi karşısına alır,
Dayar burnunu saydamlığına...
Küçük insanlar görür,
Çocukları,çocukluklarını.
Taşlar hala üst üstedir,
Duvarlar beyaz.
Bırakır balonun ipini.
Soğur elleri,
Beyaza keser yürek
Yerde hüzün/lü bir çocuk
Ağlar
Sessiz bir yıldız ışıldar...
28 eylül 1995-istanbul
güzel bir tema
akıcı bir anlatım
hüzünlü bir finaldi
tebrikle Gülgünüm ihamın daim olsun 👍