Hüzün Kovan Kuşu
kullanılmamış göz yaşları ısmarladım senin için
ayak bilekleri kırılmış şehrin kadınlarına
aç martılar,ölü köpekler,yaralı atlar diyeceksin ağlama diyene
hüzüne nazır ıslanacak kirpiklerin
suya inen ceylanları unutacaksın bir süre
meydan okuyacaksın kurumuş ceviz ağaçlarına
zehirli sarmaşıklara dolanacak ellerin
sen gemilere uzaktan bakacaksın
ben sokağından geçerken
sokak tıka basa yokluğumla dolu
anlayacaksın
paslı bir jilet kanatacak yüzünü
mum lekesi olmuş ipek çarşaflarına kan sıçrayacak
noktayla virgülün özneyle yüklemin yerini değiştireceksin
aynalarda kalacak ruj lekeleri
masana hep iki bardak koyacaksın
çayın buharıyla nemleneceksin
ağlattığın sesim yankılanacak odanda
sesimde şehrin yanacak
duvarlara küfredeceksin
öyle yalnızımki diyeceksin pencerendeki örümcek ağına
saç diplerin kavrulacak
gözlerine çağıracaksın ağlamayı
aynalardaki nefesini silecek yokluğum
anlayacaksın
tahta masada kuruyacak aldığın papatyalar
bir şiir öldüreceksin mürekkep sokağında
ağzı bozuk çocuklara küfredeceksin
balkonunda ki kurumuş zakkumları sulayacaksın
güvercin yuvalarını talan edeceksin iştahla
hüzün kovan kuşuna taş atacaksın huysuz ihtiyar gibi
sonra araba camı silen çocuklar gelecek aklına
mendil satan çocuklar
hümanist kesileceksin dünyaya
kentin ücra köşelerine ekmek bırakacaksın hayrına
bir daha gelmem ya o şehre
ağlayacaksın...
tesekkur ederim gonul dostlarim ve siirkolik ailem. sevgi ve saygimla
kentin ücra köşelerine ekmek bırakacaksın hayrına bir daha gelmem ya o şehre ağlayacaksın...👍👍👍
harika dizeler ve teması kurgusu hepsi bir birinden güzel kutlarım Feyza can..👍👍
..derin izleri olan ''hüzün kovan kuşu'' başlığı yetti bana..ve anlam anlam büyüyen satırlara hayranlığımla..müthişti duygusu teması şiir gibi teşekkürler tebriklerle kutlarım...
Seviyorum özlemlerde yaşanan Prangalı tutkuları... Sadece özlemlerde ancak!
Arama beni sakın Ve uğrama da sokak kapısı her daim açık evime Öpme tenimi Tutku çiçeklerini derme saçlarımda rengarenk
Asırlardır Uçtuğum semalarda Bir kanadı yaralı Albatrosum Çok Yoruldum artık Yağmur fırtınalarıyla savrulan yalnızlığımda Kurduğum her cümlenin yüklemidir bu yüzden hırçınlığım
Yaşadığım bu ölümcül bozgunun biçare öznesi ise sen!
Ve ben Öyle bir düşerim ki Su düşer toprağa Tenine yüreğim Tüm kadim aşların sallanır tahtları Düşlerde seyredilir ancak Gecenin koynunda çırılçıplak yatan kadınlığım...
Şair affet beni;sürükleniverdi işte isyana meyilli özüm bu harika yazılmıştan sonra...Kaleme hayranlığım bakidir...Sevgimle.
"masana hep iki bardak koyacaksın"
bu satırlar nazımın saman sarısını hatırlattı bana,
neydi o bardaktaki?
şiir...
sevgiyle kal...