İçim/izdeki Çocuklara
/Bildiğini kusmamak gerek gerek ki/
Anlayamazsın çocuk
Beni bende kanayan bu derin yarayı,
İçimde büyüyüp beni boğan
Sessiz, gözyaşsız bu vakitsiz sevdayı,
Başımda ak, tel tel
B/itip giden yılları.
Tutamazsın çocuk
Düşümde yiten solgun umutları,
İçimde biten yılgın inançları.
Sen çocuksun çocuk
Çocuksu bir yaşama sevinci
Seni var eden.
Beni bulamazsın ,
Bakma gözlerime,
Gözlerim çoktan öğrendi
Yalan yere yemin etmeyi
Ve unutalı tarihler oldu sevdayı.
Bana öyle gülme çocuk;
Yürek bağımın güllerini kıralı,
Güle sevdalı bülbülün kanatlarını yaralı
Koyalı hayli zaman oldu.
İçim ,
Yüreğim, her şeyim
Öleli çok oldu.
Ruhum öldü çocuk;
Arama beni ,
Bulamazsın,
Sevme beni çocuk,
İste/sen de sevmeyi
Sevemezsin sevemezsin...
Neyin var çocuk,
Neden susuyorsun?
Nereye bu yolculuk,
Onu mu düşünüyorsun?
Yoksa neden bu yoksulluk,
Onuru mu soruyorsun?
Düşünmediğini mi yada
Hiç kimsenin düşündüklerini senin?
Neyin var çocuk,
Neden ölüyorsun ?
Daha doğmamıştın,
Nasıl ölüyorsun?
Karşıyaka mezarlığında
Yeni fidanlar ekiliyor
Taze ölü topraklarına;
Feryat figan çakılıyor,
Susuyor toprak hayata.
Sardığı her cesede
Çöl ,
Gel diyor, gel sende
Öl..!
Bir çocuk öldürmekmiş
Büyümek farkında olmadan,
Ellerinle boğmakmış
Hayatı ağlatmadan.
Belgilerimdir belki de
Siz kaçışlarımdan artakalan ,
Hece tutuklu ilk an-ne çağrısını
Hatırlamayan, unutturan.
Nasıl rüya bu,
Görüyoruz uyumadan?
Farkım yok kimseden
Bu hayat denen yolda;
Yeni doğmuş bir bebekten
Yıllar kadar gerideyim
Ve o
Ne kadar yıkılmışsa
O kadar yıkık
Ve o
Ne kadar ayakta durabilirse
O kadar ayaktayım.
Alkışlarım henüz toy ,
Cılız çıkıyor kavga sesleri,
Büyümeye çalışırken
Kendimi yitirmeden
Gerçek denen annenin kollarında...
Ben ki dağların çocuğu
Asi, deli, uslanmaz;
Ben ne mahşerler gördüm
Hınca hınç, hain, dostsuz,
Kaldırıp ta vuramadım
Ölmesin diye yarına umut fidanlar
Kahrımı ben şu dağlara,
İsyanımı meydanlara.
Esemesi okunmayan sızlanmalarınız
Sahte tarihlere yazılı.
Yıllar var
Beynimde sahte kahramanlarınız
Zoraki kazılı;
Kovmalarım var sizi bensizliğe.
Kerbelamda üç fidan soldururken
Gecenin aynasında,
Güne bakanlar dönemeden yüzünü
Güne Karşı/yakam kavuşmuyor;
Susuyorum
Tarih susmuyor.
Ve bu toprak
Yanlışlardan haz alırken hep,
Cesur, korkak,
Hırlı, hırsız ayırtsız beklerken
Sen adam
Neyin var ,
Neden ağlamıyorsun?
İçindeki çocuğu öldürmekten
Neden vazgeçmiyorsun?
Anladım, acelen yok,
Nasılsa yavaş yavaş ölüyorsun.
Kendime gel gitlerden yoruldum
Yoruldum çocuk sevinçler öldürmekten
Tam ortasında kaldım
Bir med cezirin.
Denize mi sığınayım,
Kendime acıyıp
Yoksa insansızlığa öfke öfke
Bebe çığlıklarıyla başkaldırıp
Karaya mı saldırayım?
Toprağın bağrına teselli niyetine
Cesedimi mi sokayım? Bilemedim,
Bilemedim dalgalara tutunup
Kayalara mı vurayım ümitle,
Yoksa bin parça,
Toz, zerre, damla
Yaralı yüreğimin kanı ile
Denize mi sızayım?
Bilemedim
Bu ağır tacize nasıl kol kanat gereyim?
Söyle çocuk ben nereye gideyim,
Her yaşına binlerce dizemi dizeyim?
Adam kim? Çocuk kim?
Bilemedim ...
/Koşuyor çocuk,
Ayaklarıyla değil umutlarıyla
Sürüyorum peşimde hayatı
Yorgun ve umarsız
Geliyor çocuk
Direnciyle ve yarınlarıyla
Sürtüyorum nasırlı yüreğimi
Gamsız tasasız
Oysa bilsem, bilsen, bilsek
Yaşanabilse aynı acılar
Kaçımız intiharlara yol almazdık
Hüznümüz bile yalan
Ne çok formaliteyiz/
/Bildiğini susmamak gerek gerek ki/
Şairler ve çocuklar
Çok farklılar.
Benzer bir yönleri var,
İkisini de sakın ha ağlatmayın;
Şairler ve çocuklar
Ağladı mı
Her şey ağlar.
Tarihi okumak zahmetli iştir. Ve içinde her gerçeğe yamanmış bir yalan da bulabilirsiniz. Bence yaşananları anlamak için sanatçılara otopsi yapmak gerekir. Hele ki sosyal içerikli yazanlarda yaşamın birçok bilinmeyenini gün yüzüne çıkarma şansını da bulursunuz. Yeter ki neşteri yansız vurun. Çok keyifliydi okumak. İçinizdeki, içimizdeki çocukların hep yaşaması dileğimle... Nice paylaşımlara...
Kutlarım günün emeğini yüreğini. 👍👍👍👍👍
Nitel manada yordun beni! Oysa, uğraştığım çocuklar yorar, şiir dinlendirirdi beni; yaşamın diyalektiğini ıskalamadan sevdim şiirini!!! Dostçakal.
Müjdat Eraslan balaban Kent Oyuncuları/Şairleri
uzadıkça saran,sardıkça öğreten tanıdık bir ses gibiydi şiir.
tebrikler
sevgiler
Bedenen büyüsekte içimizde ki çocuk cılızda olsa kalır yine de,içimizde ki sesler gibi..
Şair ve çocukların ağlaması iki yüreğin ne kadar hassas olduğunun göstergesi..
Çok başarılı ve güne yakışmış..
Kutlarım şairini..