Ihlamur Yokuşu

Ihlamur Yokuşu

Odamdayım

Anlamaya çalışıyorum


Anlam sis perdesini aralıyor

Hüzünlü göç hikayeleri gibi

Herkes yüzünü kendi içine dönüyor

Sen

Sönük bir liman feneri misali

duruyorsun

Biliyorum yorgunsun

Mevsim bildiğin yağmuru

sunmuyor saçlarına

Yorgunsun

Rüzgar çok Karayel esermiş

bu aralar

Başındaki tonlarca ağırlık

Bundan olurmuş diyor

Radyoda sesi alacalı spiker


Yüzün kırık aynalarda

bilmem kaç parça savrulmuş

Gül ezgisi

yüreğin ile ruhun

Özlüyor iyot kokusunu


Şu aklına her geldiğinde

Koşarak

Yarım güleç eda ile

sol elini uzattığın

Çingene falcının

Yeni yıl kartı geldi

Gazetenin içindeydi

Açtım yarım hünerle

Yorgun gözlerle okudum

Avucunda sakladığı taşları

renklere bölmüş

değişmiş eskileri ile

En büyük olanı

Orkinos gözüymüş

Gözü gibi bakıyormuş ona

-Gününü bilmem ama

-Uğur getirecekmiş

-Yanıp yıkılmasın diyor

-Mevsimi yakınmış

-Üç vakite kadar gülüşünün

Kırmızı kalemle de

Kırçıllı sesi ile simitçiye savurduğu

Kırk okkalı küfürü

Devrik imladan iliştirmiş

zarfın kenarına


Odamdayım

Uyumaya çalışıyorum


Sen kaldırımların sessizliğinde

Limanı seyrediyordun

Berna sürekli kilo ve ekmek derdindeydi

Kar yağıyor

Solüsyon

Günler sonra

Bir tutam saçımı bıraktı yastığa

Ertesi

Gün

Ertesi

Gün

Aldı benden

Mercimek ve peynirli böreğin

tadını

Sen

İki adet taş bulmuştun Mermerli sahilinde

Yeşildi

Maviydi

Renkler Ihlamur Yokuşu’ydu

Paslı telden icat

Kordon kolyeyi

Astın

Kapı halkasına


Odamdayım

Camı açtım


Beşiktaş iskeleden

Martılarla beraber

Sesini duydum balıkçıların

Balık mevsimi bereketliydi

Yokuş şarkı söylüyordu

Çarşı ışıl ışıldı


İnsanlar yorgundu

Şehir hatları vapuru kadar


Balık alerji yapıyordu

Yemek yasaktı

Asansöre bindim

Eksi bir’e

Kezban hemşire

Ve

Tekerlekli sandalye ile indim

Kapıyı açtım

Yaktım günün ucunu sigaraya

Sigaranın tadı değişmemişti

Beşinci solukta

Ağlamıştım

Çünkü ağlamak da kendi içinde

olmaktı

Göz çukurunda hicrana yenik düşüyordu iklim

Kordon Metcezir ışıltısında

kahverengiydi

Teli paslıydı

Serçe parmağından artan bir damla kan

Tuz bastı yaraya

Kolumda serum

Ucunda bir damla kan

Tuz bastım yaraya

Yokuş

Karları yara yara denize iniyordu


Türkünü dinliyordum

“Şu derenin oylumu

Bileydim ayrılık var

Vermez idim ömrümü”


Biliyorum

Türküler kadar yorgunsun

Herkes yorgundu

Artı beş’e

Tekerlekli sandalye ile çıktım


Odamdayım

Yorgunum


Odam

İyot kokuyor

Kar yağıyor

Pencere pervazında

Sarı gagalı martı

Yokuş

Ve

Harfler

yorgun

14 Ocak 2021 125 şiiri var.
Yorumlar (26)
  • 3 yıl önce

    odamdayım odamda olmasına da hala kendimde değil anlamaya çalıştıkça anlam, anlamını yitiriyor sanki neyse, ah be Cemal şair d/okudukça senin bu ıhlamur yokuşu dizelerini de de soluğum, solumu bitiriyor...

    napçez şimdi:))

    hep olasınnnnnn.....

  • 3 yıl önce

    Tebrikler kutlarım

  • 3 yıl önce

    Yorulmalarımız aynı yorulmalar, uykularımız aynı uykular...Uyanıyoruz ve yetmiyor... Uyanmalarımız da hep aynı uyanmalar baharlar kadar eksik...O sonsuz baharları bekliyoruz... Uzaktan bir vapur bekler gibi...Bu güzel şiiriniz için yürekten tebrikler Cemal bey. Saygılarımla IOANNIS BOZIKIS

  • Türküler bile yoruluyor evet. Ne güzel, şiir okuduk sayenizde Cemal şairim. 🧿

  • 3 yıl önce

    Belki de yoran iyot kokusudur kim bilir... Harika bir şiir, gönlüne kalemine sağlık Cemal.