İhtilal Sabahları

Aşağı sokakta ki!
Kadetralin çanlarıyla
U/yanıyor
Boşaltılmış kentin sokakları

Yanık et kokusu soluduğum
Çığlıklar içinde

Dilimi döven ' Asa '
Hangi ' Aziz'e ' ait ki!
Kan tükürüyorum
Musalla dan toprağa

Hicaz makamında

Aynı yerde
Vuruyorum alnımdan
Ölüp diriliyorum

İçi boş
Düzenle


......... İhtilal sabahlarında
Kanla teyemmüm ediyor toprak

Barış güvercinleri uçuran çocuklara inat

Asılacaksa meydanda
...... Umutlar

Tutuklanacaksa ' Özgürlük '
Kelepçeli sokaklarda

Ölümü görecekse boynu kırıldığında
ince bir ipin gölgesinde

Arınmaz ölülerin ruhları

Aralamayın kapıları aralamayın
Uyanacak şimdi ölüler
Günahlısı
Günahsızı
Karışacaklar aramıza

Ben yeniden ölmeden
Sokak kuşları soluklansın
Omuzlarımda...

Her yıl aynı gün 12 Eylül sabahıma uyanıyor..
Ben uyuyamıyorum...

12 Eylül 2016 288 şiiri var.
Beğenenler (13)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (11)
  • 8 yıl önce

    katedral şiirde şık duruyor...tebriklerimle.

  • 8 yıl önce

    Aşağı sokakta ki! Katedralin çanlarıyla U/yanıyor Boşaltılmış kentin sokakları

    Yanık et kokusu soluduğum Çığlıklar içinde

    Dilimi döven ' Asa ' Hangi ' Aziz'e ' ait ki! Kan tükürüyorum Musalla dan toprağa


    Günün şiirini ve şairini can-ı gönülden Tebrik ederim. Anlam dolu ve anlatımı mükemmel bir şiir okudum. En içten selam ve saygılarla.

  • 8 yıl önce

    Üstadım emeğinize, yüreğinize sağlık, içtenlikle tebrik ederim. 👑

  • 8 yıl önce

    kutlarım kardeşimi👍

  • 8 yıl önce

    12 Eylül 1980...

    Güzel ülkemin kader günlerinden birine 'İhtilal'le uyanmıştık. "Yine de Şahlanıyor aman..." Türküsü Hasan Mutlucan'ın sesinden her gün defalarca çalıyordu.

    Türküler güzeldi güzel olmasına da ya Mapus Damları!

    Tam bir 'Cadı Avı' başlatılmıştı. Ülkesini aydınlığa taşımaya ant içmiş gençler zindanlara atılıyor ve en ağır işkencelere maruz bırakılıyorlardı.

    Erdal Eren vardı içlerinde. Henüz 17 yaşındaydı. ne etti ettiler yaşını büyüttüler ve astılar gencecik fidanı.

    Ve üstüne dediler ki; 'Asmayalım da besleyelim mi'!

    Düzmece mahkemeler her gün kalem kırıyordu!

    Ülkemin yarını olacak olan Aydınlık gençlerimiz İdam Sehpalarında can veriyorlardı. Kalanları ise gördükleri ağır işkencelerin harabiyetini yaşamları süresince çekeceklerdi.

    Allah bu Ulusa bir daha 12 Eylülleri ve bu kafadaki yönetimleri bir daha göstermesin.

    İdam sehpalarında canlarını korkusuzca, düşüncelerinden asla taviz vermeden veren tüm yiğitlere sevgi ve saygılarımla...