İlahi Matmazel
tophanede nargile
en işlek kaldırımlarda
ve kandiline üflenmiş ayıplarda
gece yarısından sonra gümüş perde
savruk bir sitemi öper gibi
yeme beni şimdi
ne şeytansın
ne de prada giyiyorsun
boşa kandırma kendini
akılsız kapı önü süpürgecisi
kırklanmış günahların kabuk bağlamış
kim kaybetmiş ki kırk kere nazarı
gelip sende ağlamış
kurşun döktüğün sözler yalanmış
kapında yalandıkça ciğercinin kedisi
namus
bir verene bir alan hediyesi
yeme beni şimdi
marksist takılmaya gerek yok
serbest pazar bu güzelim
neoliberal orospu ekonomisi
işte yine açıldı pandoranın kutusu
çok bilmiş kurna başı kuşu
ilahi matmazel
sanki bir tek sen kaldın güzel
eskidendi o sana okunan her gazel
sokak başında piç kaldıkça her umut
sen dedikçe hep ?beni unut?
adam bu... ne yapsın
anlamış ?git başkalarında avut?
o güzelim ellerin
sınıfsal açlığına ihanet edercesine
durmadan giz/inde
senin adam... şehr-i saadetin puştu
-yıllık izinde-
oturur ağlarsın böylece
bilmem kimin dizinde
yeme beni şimdi
göz yaşı değil seninki
giden gitti artık
kapa pencereni
ne soğuk girsin içeri
ne de sevgili
oh olsun sana
evde kalmış koca delisi
alicengizoyunu
(...şimdi sen bu ben miyim diyorsun...tıpkı severken , bu ben miyim dediğim gibi...)
Ya Üstat hepsinin ötesinde ! Şu Tophane meselesi ! Hani şu kanarya sevenler kıraathanesi değil mi ?
...
teşekkürler nebile aydın... aslında "kadınlara hakaret ettiğimi" söyleyen yorumlar bekliyordum... genelin içinde olmaman beni mutlu etti...sağol...
Teyatora sen gelmezsen uğramaz bu topraklara ! Haberin olsun.................... Zira gelenler Pandosiyasi şerefsizler !!!!!!!!!!!!!!!!!!
...
"bir ilişki üzerine ayıp varsayımlar" adlı tiyatro oyununa yazdığım dizeler bunlar üdtad...
sen de hazır teatoraya gideceksin ya...:)))
anlatım çok hoştu yine diğerleri gibi ustaca, tebrikler şairim geceye iyi geldin bilesin👍👍👍