İlan-ı Aşk
tükürür binlerce ağız kuruluğunda
içimde yaramaz ve kötü çocuğa
üşüme nöbetlerine yatarken aynalar
kırılgan düşler yoksun cennet ırmaklarına aktı
yok oldu buhranlarında her sevi
sevda muammasında denklem çözümsüzlüğnde sen
her adımı bir sır
her gidişi kahır tezgahında ilmek ilmek dokunuş
dökülürken kehribar saçları tene
kadın yangınında yaltaklık
babasız üryanlık susuşlarda beden
//siz.!!// derken her şey susku noksanında
ve bir kez daha yokluğumu hiçe sayım düşünceler
varlığımı hiçlik katılıklara emanet edip
yeni alın yazıları çiziyor zaman
saatler bile bu gün yanlış
hangisine baksam
yeni bir ayar tutturmaçlarda
haydi ne duruyorsun
ey ilan-ı aşk
sarıl sevmesede yar ayaklarına
ser en taze gülleri
solsun her yürümesinde
gül kokmasada
kokusu yeter yarin
zaten
öteki adı solmayan gül değilmiydi
o dillere destan ettiğin huri misali sevdalın
yüreğine sağlık can abim
kalemin daim olsun
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍