İlk Harfin Hatırı Sende Kalsın
Döner durursun zaman bu zaman
Adına ayrılık derler
yazarım adam boyu
Beyhude gülüşlerin
Hazan mevsimde gebe düşlere
Kirpiğinden
Göze düşen ilk harfin hatırı kalsın
Bak son demi yaşanıyor
Sen kadar ılık günlerin
Kendime yeni paydalar çıkarıyorum
Sanmam haberin yok hiç birinden
Oyalı gecenin süzdükçe anısını
Bir daha hiçbir hatıranın beni katledemeyeceği
O incecik
O biricik
Sürgünün ilk treninde
-Yine seni bekler gibi-
Ahizenin buruk tebessümünde
Yolumu şaşırıyorum
Mutedil bir isyandır aslında hayat
Vezin
Yazım
Ölçüsü kaçmış kafiyenin
Yazıyorum
Kurak edebiyatını
Kulağımda salah
-Dinle-
Okumalısın
Zülüf dökülmüş yüzünün
Bambaşka doğasında
Ferhat'ın masum hikayesine nispet
Soluyorum yeniden
Bana acının sunduğu kifayetsiz bakışın kızı
Bilmelisin
Kalbine düştükçe sızı
Sen
İçimde filizlenen dünyaydın
Açıyorum inadına
Alaca karanlık ölümün damarlarında
''Mutedil bir isyandır aslında hayat..'' Ah dedirtir insana..
Ne büyük hatır ama..
Kutlarım Ağabey..
abi tebrik ederim
her zaman ki gibi süpersin
Çok şairin rastladığı , kiminin kesif halini yaşadığı bukledir ayrılık. Buzlar çözülsün mü nedir?
İlk bahar geçmiş , yaz geçmiş , son bahar gelmiştir.
Türküler nasıl oluşuyorsa şairler de öyle gelişir bence.
Gemilerin taliminde Savaşın ortasında Barut kokan sular Ölü denizin unutulmuş potasında...
Patatesin yumru gövdesinden , domatesin en olgun kısmına ve muhtevasındaki tuza kadar , edebiyatın zerafetini koymuşsun ustam. Not alır gibiyim okudukça. Bir yerlere saklanan bir şeyler . Bir şeylere sığınan emanet yerler. En kıvrak ayrıntısına kadar paydası paysız bir sayı. İçbükey yalnızlık. Ve otogara bırakılan Erciyes umutlar...
Ne demeli . Sen yazdın biz okuduk. sen ayazdın, biz yandık.
Ruhum cenderesinden kopup fışkırırsa, bu şiiri hatırlayacağım.
Sen içimde filizlenen bir dünyaydın... Açıyorum inadına Alaca karanlık ölümün damarlarında...
Var mı ötesi?
Saygılarımca😎
Şiiri ilk okuduğunuzda;
"Göze düşen ilk harfin hatırı kalsın" "Bana acının sunduğu kifayetsiz bakışın kızı" "Mutedil bir isyandır aslında hayat"
bunlar çarpar. Cemal Mıhçı söyleyişidir bu cümleler. Çok yerde aradım bunun gibisi yok valla. "Hani bir elbise bu kadar mı yakışır" dediğiniz anın başlamayan son demidir bu dizeler.
Ayrılık çok farklı bir kavram, en azından bana göre. Şiiri okuduktan sonra sanki ben de ayrılmış gibi oluyorum. Böyle mizanı çok ince tutulmuş dizeleri okumak güzel. Pi sayısının sonuna denk gelmek nasıl bir duyguysa bu da öyle bir duygu. Ressamın alnından düşen ter kıvamını katıyorsa resme aynı bu şekilde hakkını vererek okunduğunda keyif verecek eser. Fazla söze ne hacet dediğiniz olmuyor mu hiç?
Sözü kesen Kalpten esen
Ne varsa ve ne kaldıysa , çeşnisidir şiir yiyenler için. Herkesten önce ölürdü ozan . Biliyorum...
Aklımın kumaş dürtüsüne yerleştirilmiş yemekti. ama ruhumun davetini eksik etmedi. Kaç postacı kafiye fedadır şiire?
diye sorsam. Ben bir mektubun yanığında tüten dumansam.
beni soruların cevap olduğu yere götürün!
😎