Incir Ağacı
bahar da gelse açmaz çiçek
saklar yüreğine
uzak iklimlerdir düşlenen
uzak yağmurlar
dallarında gezinen sütü emerek büyür
meyve
tatlı mı tatlı
bal damlar dudağından
serpilen mahremini saklayamaz
incir ağacı
öylesine gagalayıp bırakır kuşlar
yeteri kadarını alır arı
açılan deliklerden akar hayat
bir daha dönmez
gagasında sitem kalır sığırcıkların
boş kabuk düşer payına
saramadığı
kapanmayanıdır yara
kara kış
soğuk beyaz
elif elif kar
köküne akıtır dallarındaki sütü
ağaç
tohumuna gizlenir meyve
Farklıydı güzeldi tebrikler
güzel bir şiir👍👍👍
"Hastane önünde incir ağacı/Doktor bulamadı bana ilacı" nedense içimde geçmişimdeki kişileri anımsattığından mıdır nedir,incir ağacı hap bana bu türküyü anımsatır.Yaşar Kemal'in Bir Ada hikayesi,Tan Horozları, Karıncanın Su İçtiği romanlarını okumasaydım incir ağaçlarında geçen yaşamıma karşın incirin yakmada güçlü odunu da bilemeyecektim. Oysa çok kırılgan dalları vardır. Karacaoğlanın İncecikten yağan karına kadar ulaşan,temiz birTürkçenin güzelliklerini donanıp gelen bir şiir.Şair odur ki ağaçla ağaç olan duygularını duygularıyla buluşturan ve onu anlatandır.Dağlarca gibi.Tebrikler Şair.
boş kabuk düşer payına saramadığı kapanmayanıdır yara kara kış soğuk beyaz elif elif kar köküne akıtır dallarındaki sütü ağaç tohumuna gizlenir meyve Ne güzel hissettirmişsiniz doğa atmosferini her yerim yeşilyeşil oldu genin üçünde... tebrikler şiire aramıza hoşgeldiniz ayrıca.
Çok hoş dizelerdi. Tebrikler