İnsanlığa Ağıt/Ezo

Gözlerine karalar mı çektiler Ezo,
Sürmeli bakışlarında yağmur bulutları...
Bir yerlerde şimşekler çakıyor,
Dudak kıvrımlarının çaresizliğine sığınıyorum
Hayallerine yıldırımlar mı düştü Ezo,
Baksana insanlık dumanlı...



Bazen ele geçiriliyor yıldızlar
Ay küsüyor geceye
Gece karanlığın hükmünü sürmekte...
Bazen ağlıyor bucaksız kuşlar
Bazen öfke kusuyor köhne yalnızlığın
Geçmişin kadranına yapışıyor kahkahaların
Hiç kimse kazıyamıyor gamzelerini
Yelkovanın şah damarından



Telaşsız sonbahar düştü ellerimize
Yapraklar rüzgarsız döküldü Ezo
Sen ağladıkça yeşermedi dağlarımız
Sen ağladıkça bozkırlar hüzne doydu
Sen ağladıkça kirli bir iz kaldı alın yazımda
Gözlerinin şelalesi kurudu Ezo
Şimdi içine akıyor gözyaşların



Susturulmuş tümcelerinin esareti
Sıkarken boğazını hürriyet için
-An kala ölüme- konuşmuyorsun Ezo
Yitirilmiş alfaben vardı senin
Kalbinden alıkonan bir mahşer-i cümbüşün
Çalgısız notaları duyuluyordu
Nabzının kanat çırpışlarında



Seni yeniden sev Ezo, yeniden
Gökkubbede adın kalsın, adında feryadın
Kuş uçmaz kervan geçmez diyarında
Yol bilmez iz görmez harabende
Avcuna sıkıştırdığın memleket kokulu heybende
Ağaç kovuğuna saklanan mazinde
Seni yeniden sev Ezo
Sev ki gözlerine mavi yerleşsin
Sev ki ardından umut türküleri söylensin



Yollar sarp, geçit yok
Surlar döşenmiş insanlığa
Hangi pencereyi açsam ölüm kokuyor
Kan rengi acıları gömüp yedi kat yere
Sırtlanıp bakışlarını taşısam mutluluğa
Gökkuşağı yuva yapar mı saçlarına


Köreldi düşlerin toz pembe hafızası
Bir yerlere çığ düştü ezildik Ezo
Şimdi hoyrat bir gecenin koynunda
Yakarken ağıtlarımızı insanlığa
Ey zaman,
Hangi çıkmaza götürüyorsun bizi
Dört nala...

07 Mart 2014 147 şiiri var.
Beğenenler (15)
Yorumlar (11)
  • 10 yıl önce

    Köreldi düşlerin toz pembe hafızası Bir yerlere çığ düştü ezildik Ezo Şimdi hoyrat bir gecenin koynunda Yakarken ağıtlarımızı insanlığa Ey zaman, Hangi çıkmaza götürüyorsun bizi Dört nala.. Bu topraklarda ne Ezolar ağladı.Taş yarıldı kimseler duymadı Ezoları.Sonra tutup çorbanın adına Ezo dedik.Ezo belki Anadolunun yüreğiydi.Biz onu çorba yapıp içtik.Çıkmaza dört nala giderken herşey güllük gülüstanlık buyuranlar var.Tabi ki şairin yüreğinden yanayım.Her zaman savunduğum gibi önce şairler sezinler.Çok sonra da halk.Aydını olmayan,ya da öngörüsüz menfaatperest aydını olan bir toplumda şairlere güvenmek daha iyi.Hele sezileri saf ve temiz olan şairlere daha fazla güvenmeliyiz.Kutlarım şairi.😙😙😙😙😙😙😙😙

  • 10 yıl önce

    Ezo'nun feryatlarına kulak veren seçki kuruluna teşekkürlerimle...

    👍

  • 10 yıl önce

    Yollar sarp, geçit yok Surlar döşenmiş insanlığa Hangi pencereyi açsam ölüm kokuyor Kan rengi acıları gömüp yedi kat yere Sırtlanıp bakışlarını taşısam mutluluğa Gökkuşağı yuva yapar mı saçlarına

    herşey eğitimden geçer. okuldaki, evdeki, sokaktaki... elimizde avucumuzda birşey yoksa buralara bakılmalı ve öncelikle de kendimize... tebriklerimle. her zamanların şiiriydi 👍

  • 10 yıl önce

    Ahmet Bey,

    Ezo gibiler öyle çok ki hayatta... Eli kolu bağlı kalmak yoruyor insanı hem de çok... Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. 👍

    Değerli Işın Ağabey,

    Bugün okulumda Kadınlar Günü programı yaptık, köy kadınlarımızı davet ettik okula... Orada bir konuşma yaptım, hala tüylerim ürperiyor... Öyle zor hayatlar var ki özellikle kırsal kesimde, özellikle "anneleri" bilinçlendirmek için elimden ne geliyorsa yapıyorum. Çocuklarının kaderi kendilerininkine benzemesin diye.

    Kadınlar hayatın şah damarıdır ama bazıları bile bile yaşamı sona götürüyorlar...

    Her gün böyle bir manzaranın içinde olmak, eğitim hakkı yerine tarlalara götürülen kız çocuklarının olduğunu bilme, aile içine şiddet yaşayanların kederli bakışını görmek senelerden beri ruhumda derin bir keder bıraktı ağabeyim... :(

    Kadına hatta tüm canlılara yapılan şiddeti, küçük yaşta evlendirilmeleri esefle kınıyorum...

    Teşekkür ederim Işın abi.ud83eudd20👍

  • 10 yıl önce

    Bazen düşünürüm ;

    Bu cennet ülkeyi yaratan Allah; kadınlarımızın, kızlarımızın böyle muamelelere maruz kalmalarına neden izin verir!

    Neden bu erkek müsvetteleri HİÇ saydıkları bu güzelliklerin hayatlarını soldururlar ve yok ederler. Ve bu hakkı kendilerinde nasıl görebilirler?

    Sorsan hepsi dinlerine çok bağlıdır!

    Cehalet, En büyük kötülüklerin anası...

    Kutlarım Seda öğretmenim...