Işığıma
ben ne zaman büyüdüm baba
hangi ara karıştım kendimle kavgalara
evimizin kapısını vakitsizce açanlar olmuş galiba
ve ben senden izinsiz çıkmış olmalıyım
hayatın bu tenha sokaklarına
bu yüzden zifir sarmış olmalı dört bir yanımı
muhakkak bu yüzden kimse görmüyor
kalbimi kemiren korkularımı
geceleri üzerimi örten olmuyor burada baba
hep üşüyerek uyanıyorum
başucumda özleminin eni konu oturduğu sabahlara
içini görmediğim yüzlerle yudumluyorum çayımı
ve hiçbir el ısıtamıyor avuçlarımı
ruhum örseleniyor baba
garip bir sessizlik sarıyor ansızın dudaklarımı
yıldızlar tan yerine baş kaldırmış gibi
burada her vakit süveyda
aydınlığım senmişsin
sendenmiş meğer gülüşlerim
hergün yeni bir özlem sokulup kalbime
ağlatıyor beni
kapı aralığından bakan yüzüme öpücüğünü kondurmanı özlüyorum
ertesi gün seninle aynı çatı altında geceyi sabaha kavuşturmayı
sonraki gün
sabahları kendine hazırladığın
o sen kokan çayına ortak olmayı
seni özlemekle yaşıyorum her günümü
kocaman ayrılıklar soluyor
ufacık kavuşmalarla yarenlik ediyorum
bildiğin gibi değil hiçbir şey
iyiyim derken bile yalan söylüyorum
sakın kızma bana
kendimi inandırmaya çalışıyorum aklımca
bir telefon kadar uzağımda olman bile yetmiyor bazen
gülüşünü duyunca yüzünü de görmek istiyorum
her defasında zamana kırılıyorum baba
ucu bucağu olmayan ayrılıklara
ve kavuşmaya bilmem kaç gün kala
kar yağıyor buralara
ben seni izliyorum buğulu camlarda
nasıl da başarıyorsun
ağlayan kızını kilometreler ötesinden gülümsetmeyi
özlemini yüreğimin en mahrem yerinde büyütürken
yokluğunda dokunan hayata seni çok sevdiğimi söylüyorum
hepsi geçiyor
unutuyorum senden gayrı her şeyi
kahramanım
katıksız aşkım
gölgesinde huzur bulduğum ceviz ağacım
yine bir sana muhtacım
cennetim
en sevgilim
bana yaşattığın hergün adına
avuçlarından öperim
(adın gibi hep...)
Sanki bir düşünçe göçünün sinemasıydı bu anlatım... Sanki bu şiir her okunuşta hiç okunmamış hissi vererek koruyacak acıların tazeliğini... Sonra sessizlik ve düşünceler... bilirsiniz işte o trafiği...
Bazen bir et giyinir üstüne gelir, kötümser ve hırpalanmış ama hiç suçu olmayan anılar, bazen de heyula gibidir. An-ı/sızın olan şeyler bazen de ansız/lıktandır...
hem yüreği susturabilmek ne marifet...
şiirdi şair. şiirdi...
😥😥😥😥😥😥😥😥
... kahramanım katıksız aşkım gölgesinde huzur bulduğum ceviz ağacım yine bir sana muhtacım
...
Şiir okumayı özlemişim...Canım, gönlüne sağlık.
Sevgiyle kal...
çok güzeldi yüreğinden dökülen inci taneleri,sevgilerimle...
Bir baba ile kızının arasında ki bağ çok özeldir. Az da gözlerim nemlenerek okudum şiiri ne yalan söyleyeyim. Bazen insanlar arasında mesafeler çok olsa da yürekler birbirine yakındır yine de. Duygu yüklüydü Züleyha hanım...👍😅👍