İskambil Falı
"Ben maçayım ,sen de kupa bu falda,
Yanyana diziyor seyrediyorum.
İşte beraberiz yalan da olsa,
Bir türlü kıyıp da bozamıyorum.
Bana ayrılık var, sana mutluluk,
İçim burkulsa da seviniyorum.
Ne de yakışmışız falda ikimiz,
Asla gerçek olamaz biliyorum.
Tam dalmışken kağıtlara aniden,
Bir rüzgâr esiyor ben gidiyorum.
Maça kızı falda kötüdür zaten ,
Başına dert olmak istemiyorum. "
Enteresam... farkı gördünüz mü? ilk şirinizle ve son şiiriniz arasında... fay gibi bir ara var değil mi? insan zamnı katladıkça heybesinden çok şey geçer. hayat denen bu kısa yolda, karşılaştığımız her beğendiğimiz şeyleri heybemize alırız. daha sonralarında heybe dolar ve ağırlık yapmaya başlar. daha sonralartında seçiçi diye özelliğimiz devreye girer. artık seçiçi bir insanız. öyle her şeyi heybeye atmayız. ancak altın, broz,gümüş,altın,pırlanta,elmas,... gibi bir sıralamamız olur. ve bu sıralama başlar hayatımızda. işte tam bu esnada bir nokta oluşur. biz bu noktaya dönüm noktası deriz. kimi bu noktayı dönemez. kimi ise döner... ve siz bu noktayı dönmüşsünüz. ama unutmayın ki noktanın başındasınız...
Her ne kadar inanmasak da adettendir kapanan her fincana fal açtırmak ve kahve telvelerinden, iskambillerden medet ummak yaşananlara dair
Kader çizilmiş bir kez alnımıza papatyaların, falların, kağıtların suçu ne
Güzeldi sayın Ateş.. Sevgilerimle..
kaleminiz dert görmesin yüreğinize sağlık
Tam dalmışken kağıtlara aniden, Bir rüzgâr esiyor ben gidiyorum. Maça kızı falda kötüdür zaten , Başına dert olmak istemiyorum. "
😙👍Tebrikler falda da olsa beraberliği yakalamışsınız ama nerden çıktıysa rüzgar....👍👍👍👍👍
Yüreğine sağlık ablam.. 👍👍