Islak Gece

Bu gece kaldırım taşları ne kadar da ıslak
Keman sesindeki hüzün kadar acı ve çıplak
Piyano sesinde üşüyor şimdi sıcak yalnızlık
Coffee shop da nostalji oldu sevişler tadımlık

Vivaldi eşlik ediyor ıslak sesime üzülürken
Kedinin hırıltısı kadar bile zırlayamıyorum
Şimdi topuk seslerin de senfonin çalıyorken
Ben kaldırımlara düşen suretin de kalıyorum

Kırmızı duyguların flaşları patlıyor gözüme
Kalbinden kalan mendile düşüyor öpüşlerim
Kılıcı kının da kalamayan ayazsın bugünüme
Taşırmak için koşan damlalaradır sitemlerim

Sinema koltuklarında ter ağlayan ellerimizin
Şimdi ayrılığın kadeh izleri silmesi ne acıdır
Tren garları kalp çarpıntısıydı özlemlerimizin
Artık o raylar sıcak gidişine soğuk bir sancıdır

Bende ki sensizlik ne kadar da siyah ve aylak
Vitrin de duran mankenlerin yüzü gibi gecem
Likör tadındaki sohbetlerdi bilindik tek hecem
Bu gece ıslak sevişlerin anısına ağlıyor kanyak

Asil sevişlerin üzerinde terk/in ayak izi yatıyor
Hayası yitik harflerin gebesiyim şimdi gecenin
Geceyi orkestra sesinde terkeden ayak seslerin
Yağmurla yarışan gözlerimden ihaneti akıtıyor