Issız Kadın \ Bakışlarında Kalan Adam...
Ölümden üç gün önceydi seninle tanışmam
Şehir gibiydi bedenin.
Gözlerin bir başka alemdi.
Saçlarını at kuyruğu yapmıştın.
Meleklerin yeryüzüne indiğini bilmiyordum.
Seni görene dek..
Bir bankta oturan ...
Yanındaki sarhoşu görmeyen..
Şehrin delisine aldırış etmeden ..
Sadece engin mavilerin dalgalarında
Kendini gömen ıssız bir kadın..
Seni izliyordum...
Sen ise sana bakan gözlerimden bihaber ..
Gözbebeklerinin ışığı sönmüş..
Denizlerde kardelen arıyordun sanki
Bir yılanın sana usulca sokulduğunu görür gibi
Bazen hafif irkiliyor sonra
Tekrar tekrar gömüyordun kendini
Ben bunları sana bakıp görürken ..
Peki sen..
İçindeki kadın ..
Acaba neler görüyordun..
Yanına gelmek istiyordum..
Buzuldan yaptığın koruma kalkanını yıkıp
Senin cümlelerinin kapısından girmek istiyordum
Seni tanımak istiyordum..
Kısacası bilinmezliğini görmek istiyordum..
Ama cesaretimi toplamam gerekiyordu..
Ve sonunda ..\ yaklaşabilmiştim..
Kandil gibi donuk yüzüne yaklaştığımda..
Kısık bir sesle ?Merhaba?..
İnce bir rüzgar gibi yan gözle seyretmiştin
Hafif içime yağmurlar yağmıştı..
Biraz ayakta kalmalıydım ..
Yanına oturduğumda ya beni tanımasaydın..
Sonra buğulu bir ses \ eskisi gibi..
?Sen misin?..
Evet demek isterdim ..
Gerçekten yıllar sonra sana kendimden..
?Evet? demek isterdim..
Ama gene ..
Hayır dedim..
Sessizleşmiştin gene engin dalgalarda..
Bir akbabanın sanki kafamızın üstünde dolaşması gibi
Hayallerini gömüyordun denizin maviliğine..
Oysa güneşin ortasında kışı yaşıyorduk
Yağmurların ıssızlığında..
Sanki bütün her şey yitip gidiyordu
Yorgun bir yürek gibi şehrin sokakları..
Bizi seyrediyordu..\ Eskisi gibi..
Hiç değişmemiştin yüzündeki çizgiler..
Hayata dair bütün sırları ile duruyordu
Elinde gene sevdiğin yazarın kitabı
Galiba bu son eseri..
Bizim gibi..
Acabalar içinde ..konuşacak mıydın benim ile..
Sonra sessizce iç çektin..
Eskisi gibi başladın konuşmaya..
Cümlelerin başlangıcı aynıydı
Sendin yanımda oturan..
Bir körün sevdiğini tanıması gibiydi
Oysa biz görüyorduk ..
Ancak...
Birbirimize kendimizi tanıttıkça ..
Kendimizden gidiyorduk..
Biz en son vedada..
Kendimize bir yazarın en ince sözünde ..
Ayrılık şarkısı yapmıştık..
Kalbimizin sol yanından birbirimize bakıp
Güle Güle demiştik..
Ve o zamandan bu zaman birbirimizde..
Bir çiğ tanesiydik..
Sabaha karşı düşüyorduk birbirimize..
Güneşin ilk ışıklarında..
Buharlaşıyorduk..
Ayrılığın sokaklarına..
Issız bir kadın ..
Bir bankta denizin dalgalarına hayallerimizi gömerken..
Ona dair bütün anıları ile..
Üç günlük ömrü olan sevdası..
Issız bir adımın bakışlarında kalmıştı..
[ Issız bir Kadının yüreğinde gizlediği , Issız bir Adamdır..! ]
sevgili kardeşim;
bu şiirin diğerlerinden farklıydı
emek işi
kutlarım,
sevgiyle kal...
Bazen kalabalığın içinde yalnız kalır insan. Bazen konuşur konuşur, anlaşamaz. Bazen de hatlar kesiktir, en yakınındakine bile ulaşamaz. Kutluyorum. Nicelerine...
gerçekten yorumsuz.. tebrikler👍👍👍👍
Issız kadın başlığı beni direk ıssız adam filmine götürdü.. 🙂
Hala içimdedir ıssız adam..
sinema esintisinde, akıcı üslubun üstüne birde samimi dizeler topluluğu girince özüne, şiir okunaklı ve dokunaklı olmuş..
baştan sona aynı ton ve aynı zevkte okuduk, tebrik ve teşekkür ettik..😙👍🙂
aklımızd aolan tanıklık getırdıgımız ve bızden haberı bıle olmayan ıcımızdekı saheser ve yuregımızı her an sevdasıyla yakan kişi...anlatamadıklarımız yada anlayamadıklarımız, söylemek ısteyıpte soyleyemedıklermız..... yüreğine saglık cok guzel bır calısma olmus ıcerıgıne ındıkce ınsan dha cok anlıyor ne anlatmak ıstedgını...tebrık ederım..🙂