İtirazım Var Bu Hesaba
galata köprüsünün altında
rakının balığı
rakikliğimin beni boğduğu
rastgele bir yerdeyim
ben mi daha çok kanıyorum
yoksa koltuk mu anlayamadığım
denize bakıyorum
balıkçı misinaları
tekneler
yakamozlar
hepsi sallanıyor gözümün önünde
yarışa tutuşuyoruz
onlar mı ben mi yüreğim mi
rastgele
at başı farkla geçiyorum yüreğimi
onlardan daha büyük bir sarsıntıda olduğuma inanamıyorlar
misinalar balıklarla doluyor
alabora oluyor tekneler
yakomozlar alev fışkırıyor
yine de geçemiyorlar benliğimin arbedesini
henüz istemeden garson
ben çıkartıyorum içimin hesabını
çokluğu kadar hiçleşiyor
piçliğince korkunçlaşıyor
insanım ya
üstüne üstlük kadınım ya
biter mi hesap
ya da olabilir mi kadının hesabı
yorgunum İstanbul
yok olamayacak kadar yorgunum
var olamayacak kadar...
yuvarlaklığımca keskin düşüncelerim
kesifliğimce yumuşak yüreğim
yalnızım İstanbul
çokluğumca yalnızım
yalınlığımca yoğunum oysa
değmeden yaşayamaz mıyım İstanbul
dokunmadan insan olamaz mıyım
sınırlarımın sırdaşlığından sıyrılamaz mıyım
sıkıntılarım kadar sığlaşamaz mıyım
bilerek ve isteyerek küfredemez miyim İstanbul
Halil Cibran'ı özlerken
halimin cibilliyetsizliğiyle dalga geçemez miyim
oyunbozanım ben
oyna/ya/mıyorum diyemez miyim
yorgunluğumca yoksunum
yoksulluğumca yolsuzum oysa
bozgunum İstanbul
güzelliğimce çirkinleşemez miyim
çirkefliğimce kirlenemez miyim
kim koydu kuralları İstanbul
kim
bulsam sahibini
ana avrat ters gidemez miyim...
Güzel anlattınız Mustafa Bey. Çok teşekkürler.
Saygımla...
Bahar KIZILTAN dizelerinin hayranı olduğumdan bu yana hep yüreği avuçlarında ikram bir şairle muhatabım! Söz anlatmaz durumlar vardır ya hani... nasıl anlatılır yüreğin bilmem şair... Muhabbetle...
Yazan başka ne ister ki...
Sağol Oktay, sağol dostum.
Kıskandım. : )
Teşekkür ederim Fikret Bey, onur verdiniz.
Sevgi ve saygımla...