İzafi Bir Güz Masalı
Yer küre
derin bir kazıdır bu
ruhumun krokisine düşen/ bir gölgeyim aslında ben
Şimdi adımı hatırlayan kaç masum tanrı var elinizde
Mesela ilhak edilmiş bir kadavraysa bu mevsim
her ağrı bir acının sözlüsüyse
ve nikahına almışsa beni her namlu
tek celse de ölmem mi lazım
İçime dökülen asfalttan geçti bütün kuşlar
ben orda ağzının kıyısında mor bir güz
Dokunsam devrilecek o kent içine
kırmızı bir Lila, kanayan gülüşüyle
Öpecek beni masalımdan
Üçüncü Türden bir rüya
Üstüme örtülen bir yer küre
Su safir Sadom
ve kum/ Kalbin türevinde
Ayrımsız dedim etin tırnağına
öpüşen larvaya
ceviz ağacına
ağlayan penguene
Beni sakın unutma dedim kendime
sonra sana...
Daha bir şiiri bölüşeceğiz
Yer küre
topragın ve tanrının üstüne
ölümü öldürmek
Bir aşkın sesine
La...
CC_
Astral yolculuğu şiirin...
((: ve kaybolmuşluğun hazzıyla kaleme alınmış evvel bir yorum;
" Kutsal suyla vaftiz edilmiş zümrüdü anka kanadı...
Pandoradan alev alev yükselen haykırışlar zaman ayracında...
Sis,dua,aşk ve dört yapraklı siyah yonca mucizeleri...
Ateş semenderi ve cenin kolkola *besin zincirinde neresinde şeytan bunun...
Borusuyla israfilin diz çöktüm şiirin önünde ve biliyor musun can dost ne çok yaşadım özümde seni bir kez daha....Varolasın can dost...Sevgimle. "