Kafes, Kuş Ve Kadın

ayrılıkların tarihini yazmada kalemi vermez er kişi
gün gelip yerle bir olunca bir aşkın saltanatı
askere nişangahtır, taamdır cellada kadın


vurmuşlar kadını göğsünden...
kırılmış yüreğindeki kafes
konmuş bir kavağa anlatır kuş
yoktu kuş dilini bir bilen

kadının kafesi çelik çevrili
koluna sevdadan zincir gerili

cesareti korkutan esaret
kırdı kaç kez yüreğinin belini
acısını duymazdı bir bacı
kırılmaz ki kör olasıca zincir
denizden derinken sancı


çıkartıldı taş duvarlı avluya
göze bağlanan mendil apaktı
içinden sıcak bin nehir aktı
dağıldı başındaki mor oya

düşerken sıyrıldı ak mendil
baktığı son ışıkta
aşktı kanayan ve kanatan
'Elifi noktalandı
Dertleri çokçalandı'
yüreği dağılan kuşun
ve kadının büküktü boynu

duvarda bir kızıl gül görsem
dalında bir kuş
kadındı gülün adı

ikisi de ağlıyor çağ çağ :
yürekteki kafese kuş
kanayan yüreğine kadın
aşk ki çıkılmayan tek yokuş


delik deşik heybesine alınca imgenin
dağıldı şiirin uyağı
bir gülde açmaktı
sonsuz coğrafyasına dünyanın
sözcükler ılık dökülür
ince bir yağmur dizelerdi üstüne

destanlar açar dilden dile Arzu
Eliflenip Şirin- Leyla geceler

ağlardı bu yüzden
kadınların ve kuşların gül hikayesine



Bir kadının yüreğinde duyması gerekti bu şiiri ,yüreğiyle sesini birleştirip okuması gerekti. Teşekkürler Hazal Hanım. Şiire ruh kattığın için teşekkürler.

13 Mayıs 2010 76 şiiri var.
Beğenenler (52)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (46)
  • 14 yıl önce

    Gül hikayesine...

    nasıl bir şiirdi öyle aldı götürdü...

    Hocam takdirlerimi iliştirip heybeme alıyorum.. saygımla hep.

  • 14 yıl önce

    Sevgili Hocam,bana şimdilik susmak ve bu şiiri ezberlemek düşer....Sağolun ve var olun bu güzel armağanınız için...Tüm kadınlar adına bunu bir borç bildim...Bizleri bu kadar iyi anlayabilmenin yanısıraanlatabilmeniz bizim için ne büyük keyif,ne büyük onurdur.Saygılarımla:)😧😧😧😧😧😙😙😙👑👑👑Kral bu kralımız çıplak değil....😊😊😊😊.................👑

  • 14 yıl önce

    Fefkalade bir anlatım,anlamı çok derin. Nasıl başlamalı söze üzerine iki laf etmeli mi yoksa susup bir dada mı okumalı diye düşündüm.Ama susmak kadının doğasın da yok ki. Yanı başımızda ki ana, bacı, yar derken taa İran'da taşa tutulan, Yemen'de 10 yaşında evlendirilen ve afrika'da sünnet edilen kız çocuklarına kadar uzanıyor. Kimi kadın vardır gönüllü olarak sokar kendini kafese uğraş Allah çıkaramazsın gönüllü kabullenmiştir çelikten çevrili kafesi kendi Dünya'sın da mutludur.Kimi kadın vardır haksızlığa tahammül edemez, baskıya gelemez hele o kafesin dışında başka bir Dünya keşvetmiş ise ve de bir Cumhuriyet kadınıysa atar gözünde ki mendili yıkar geçer o çelikten de olsa kafesi ve dayanır denizden derin sancısına.

    1981 de sevgili öğretmenimin hatıra defterime yazmış olduğu bir şiirle bitirmek istiyorum.

    Nasıl etmeli de ağlıyabilmeli farkına bile varmadan nasıl etmeli de ağlıya bilmeli ayıpsız aşıkare yağmur misali neylersin alışkanlık için kan ağlarken yüzün güler dikili taş gibi dinelirsin yine Yavrum,erişmek ne mümkünmüş meğer anneler gibi ağlamanın yiğitliğine N.Hikmet.

    Yazdıklarınızı okumaktan büyük keyf alıyorum hocam ve de çok şey öğreniyorum,yüreğinize sağlık...

  • 14 yıl önce

    güne düşen şiiri ve şairini yürekten kutlarım👍👍👍👍👍

  • 14 yıl önce

    vurmuşlar kadını göğsünden... kırılmış yüreğindeki kafes konmuş bir kavağa anlatır kuş yoktu kuş dilini bir bilen

    kadının kafesi çelik çevrili koluna sevdadan zincir gerili

    cesareti korkutan esaret kırdı kaç kez yüreğinin belini acısını duymazdı bir bacı kırılmaz ki kör olasıca zincir denizden derinken sancı

    Bu kalem hep yazmalı. Çok güzel var olsun yüreğiniz. Teşekkürler...