Kalbimden İsmin Geçti
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim ki...
Kuş seslerinin dalga sesleriyle seviştiği bir göl kenarında
Yeşilin yaprağa kattığı can gibi..
İzlediğim bir filmin orta yerinde
Gözümden akan yaş gibi...
Tek bir kez olsun aşamadığım her bir engeli
Tek seferde devirip uzanan gelişin gibi,
Ben...
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim ki...
Gidemediğim hayallerim kadar çok!
Avuçlarımdan yüzüme değen her bir dua kadar kutsal...
Hani,
Uyuyan bir bebeğin yüzündeki masumiyet kadar saf
Öyle temiz..
Ah yâr!
Öyle sevdim ki seni!
Tarifi mümkünsüz
Tasviri beter..
Nefes almayı sevdim seninle..
Hayatın bana attığı her çelmede büklüm büklüm olmuş yüreğime
Dimdik duruşunla gölge olmanı sevdim..
Aklına her estiğinde satıp şu dünyanın anasını
Gidebilmeni sevdim benim yerime..
Alıp ceketimi
Sığınamadığım bir kentin sokağını
Aydınlatan o gözlerini sevdim..
Bir martının çığlığı kadar isyan dolu!
Bir mahkûmun ocağına hasreti kadar çok! Sevdim!
Çok sevdim...
Penceremden yastığıma ilişen rüzgârın kokusu bildim tenini her gece
Kışları sevdim bu yüzden...
Bu yüzden ayaza tutkunluğum
İçimi çekerek uyandığım her rüyamda,
Başucumda su olmanı sevdim...
Ve içimi şükürle doldurmanı...
Akşam sefalarının ruhuma dolan ahengi saydım kokunu,
Gecenin ürküten siyahından korkmadığım kadar çok sevdim seni...
Çok...
Öylesi mahzun
Öylesi derin
Ben seni öyle deli sevdim ki..
Ah yâr!
Nasıl yanık bir ezginin kirpiklerimde titreyen damlası olmanı seçtim ben..
Nasıl kıydım bize..!?
Nasıl güçlü bildim kendimi bu kadar..
Nasıl!
Ağlatmaz sandığım yokluğuna,
Yazmazsam dayanabileceğimi nasıl sandım!
49 gün değmedi elim kalemime.
48 gece,pencerem kapalı uyudum...
Susuz koydum dudaklarımı
"İyi geceler" dilemekten mahrum bıraktım akşam sefalarını..
Beceremedim...olmadı olamadı...
Tutamadı içime akıttıklarım kendini daha fazla..
Bak işte!
Saçılmana bile engel olamadım!..
Affet beni..
Sana iyi bakamadım..
Kadehinden yüreğine dolan sessizliğimi sevmeni sevmişken
Beceremedim işte...
Ah yâr!
Yalvarırım duy beni..
Öyle bir ateş ki sevdan,
Öyle bir birikti ki özlemin...
Ben...
Ben gitmeyi bile beceremedim...
Yâr!
Öyle saplanır gibi geçti ki demincek ismin kalbimden,
Dayanamadım...
Canım çok acıttı mı canını?
Başucuna bırakmıştım ilaçlarını.
Sahi aldın mı?
Öyle güzel,öyle içten bir davetti ki şiiriniz icabet edemesem eksik kalırdı bir yanım,okurken dolup taştım yine ki daha en başından biliyordum duygu yüklü bir şiir okuyacağımı..Bu isim bu hususta beni hiç yanıltmadı. Bu satırları okuyupta içini dökmeyen olamaz sanırım,bende buna sirayet ettim.Alıntıladığım söz çok fazla hatırayı canlandırmaya yetti,içim düşüncelerimle cenk etti. Ne demeliyim bilemiyorum,şu sıra okuduğum her içli satır bedenimi kemiren bir ruh zikri gibi,bir yerlerden çoğalırken birşeylerden eksiliyoruz işte. Teşekkür ederim,çok güzeldi...
Kalbimden ismin geçti...
Ne güzel bir anlatıdır bu...
Ve ne güzel duyurak okumadır.
Ceyda'ca dizeler, her zaman yürek akıntılarıdır...
Kocaman tebrikler..
Avuçlarımdan yüzüme değen her bir dua kadar kutsal...'
Öyle çok sevdim öyle çok seviyorum ki,bazen bir hiç sebebiyle yakıp yıktığım kağıtlardan düşüyor adın bir bir,her harf senden bana ziynet,adından arta kalan her harf ağır bir hezimet. Birçok sebep varken ortalık yerde,zaten insan herşeye bir kulp bulma niyetindeyken ve en çok aşk nasiplenmek isterken bir sebep bulmak zor değildi inan.Yalnızca sevdim,seviyorum.Yokluk bir girdap,insanı olur olmaz zamanlarda sarıp sarmalayan,içindeyim şu an,yaralarım yok ama kanıyorum,avuç içlerim desen çizgilerinden feragat etmiş.Seni benden söküp atan ben,adının üzerinde gezinip gözlerinin elasına kapılıp nakkar kesilen yine aynı ben,öyle çok sebeple çevrelenmişim ki bunca kalabalık içersinde öyle tenha,öylesi sebepsizim ki,sebepsizlik bile bir tür yalnızlık. Çünkü sığınacağım bir kovuk,sapacağım bir sapağım dahi yok.Her yol en başından sana çıkarken,her satır senden içre açık adres iken senden ne denli uzak kalabilirim ki. Öyle çok sevdim,öyle çok seviyorum ki..Ve öyle çok pişmanım,öyle ötelenmek istiyorum.Sadece seviyorum. Bunca karmaşanın içersinde yalın bir merhabana hasret,sade bir tebessüme minnet edecek kadar özlüyorum işte...
Değerli Can Bayduclu ve Sevgili Hatice Ablam, Çok teşekkürler kalbinize akmamıza izin verdiğiniz için..
Sitemizin İncisi : Sema Enciiii Ne güzel kondunuz kanatlarımıza yine.. Güç aldık Hazalımla..Emin olun.. hele ben çifte mutluluk ve duygu yoğunluğu taşıyorum bugün..Zira Sevgili Ersin Hoşgenç'den sonra ilk kez başka bir sesten hem de hemcinsimin,üstüne bir de meleğimin sesinden can buluyor şiirim..Kaldı ki şiiri yazan ve seslendirenin uyum sağlaması inanılmaz zordur takdir ettiğiniz üzere..İnanın ben okusam daha iyisini yapamazdım..
Bunu hissettirebilmiş olmanın güzelliği, yorumlarınızla sabitleniyor inanın. Çok teşekkür ederiz. Çok!
Ve ve ve Oktay Şafak 😎
"her şiir gezilmesi gereken gizemdir" sözünüzden yola çıkarak uğradığınız çalışmamızda, size hoş vakit geçirebildiysek ne mutlu bize..
(Eleştriniz kısmına gelicem..Gelemiyorum 😊)
Zira hakikaten utandım. Kara tahta önünde bilmesi gerektiği halde bilemediği bir sorunun hesabını veremeyen çocuk olmak daha kolay olurdu inan. Ama doğru bildiği bir detayı en olması gereken yerde atlamanın cezası ağır cidden. Haklısınız.Derhal düzeltileceği konusunda emin olun.
Teşekkürlerimle..
Ayrıca
Ben de öyle çok sevdim ki şiiri. Bir nefes daha kalmak için büyüsünde, soluk almadım bitince...
Sitedeki sesli şiirleri genelde önce okur sonra dinlerim. Bu kez sadece dinledim takip etti gözlerim ısraları sessizce...
Hem fon müziği hem Hazal'ın yorumu hem de şiirdeki hikaye/duygu ancak bu kadar uyumlu olabilirdi...
Çok etkilendim.
Kutluyorum sevgili Ceyda çok çok... Hazal'ı da emeklerinden ve samimiyetinden dolayı...
Sevgiler...