Kanlı Bir Bedeni Günahtan Arındırma Töreni
/ Burun direklerimde kara toprak kokusu
Tanrı kıyamadı da canıma ,
Kulu buyurdu
'Dört santimetrekare eksilmiş namusu , recmedin bu çocuğu ! '
Ben aşktan ölmeyi daha başka bilirdim ... /
Günahsız olanınız ilk taşı atsın ! *
Biliyor musunuz bayım ;
Okşadığınız kınalı başıma
İlk taşı babam vurdu
Niye söylemediniz bana
İki damla kan sızınca beni aldığınızda
Kanımın terinize karıştığı
Çocukluğumu bıraktığım
Benim gibi tam ortasından sökülmüş çarşafınızda
Benim size helal ,
Sizin bana haram olduğunuzu .
Bayım ;
Ben sizi seviyordum ...
Yok demezdim ;
Gönüllü gelirdim yine cehennemize
Siz bir nefeslik soluklanırken saklı cennetimde
Ben son duamı ederdim sıcak göğsünüzde
Söyleseydiniz ya bana bayım
Bilseydim sizi sevmenin ecel olduğunu
Dudaklarımın harını söndürmeden ateşten teninizde
Önce ,
Veda ederdim anneme ...
Bakın ; şimdi dudaklarım kan revan
Teninizin tuzunda giderirdim oysa susuzluğumu
Dilim damağım kurudu .
Benim dört duvarımda sevgi tabuydu
Babam soyunu üretmek ,
Annem görevini yerine getirmek için sevişirdi
Onlar sevmeyi hiç bilmedi .
Benimse ,
Öpüşlerinizde hazdan sızlardı tenim
Eğilip öpsenize yine
Az kaldı , öleceğim .
Diyorlar ki
Kadına sevmek helâl
Sevişmek haram .
Bayım ,
Küçüğüm ben , nereden bileyim .
Anlayamıyorum
Ortak bir yol bulmuştuk ikimiz cennete
Köhne bir odada çığlıkların bastırıldığı sevişmelerde .
Neden ben yalnız yolcuyum şimdi cehenneme ?
Ismarlanmış bir ecelin paket süsüyüm
Ne varlığım beş para eder
Ne yokluğumu farkeder kimse
Benlik olmak zaten düşmemişti haddime
Ben ; dört santimetrekarelik
Bir namus unsuruydum
Bayım ; söylesenize
Sizin namusunuz kaç santimetrekare ,
Düzen mi yanlış , yoksa ben mi kusurluyum ?
Ezberimdeki tövbeleri unuttum .
Atmadan elinizdeki taşı kalbimin orta yerine
Bakın son kez taşa toprağa yenilen gözlerime
Yalan bile olsa
Fısıldayın bir kere
Elleriniz, dudaklarınız gezindi ya en kuytu köşelerimde ...
Ah ;
Ne olur siz vurmayın !
Söyleyin ,
Günahıma mı giriyordunuz umursuzca ,
Durun vurmayın !...
Söyleyin; beni seviyor muydunuz bayım ?
* Barnabas incili (bab:201)
Bu şiire ayaküstü uğrayıp bir teşekkür etmek istedim şimdilik..
Nasılsa yazacağım çok şey var bu köşeye..
Geleceğim Zeyno..
Sözüm kalsın..
Kutlarım
/ Burun direklerimde kara toprak kokusu Tanrı kıyamadı da canıma , Kulu buyurdu 'Dört santimetrekare eksilmiş namusu , recmedin bu çocuğu ! ' Ben aşktan ölmeyi daha başka bilirdim ... /
tebrikler...
şimdi ne demeli bu şiire bilmiyorum şair...
dibine kadar şiirdi desem yeridir...
yanlışı savunmuyorum, ama yanlış anlaşılmaların da karşısındayım. namusu iki bacak arasında arayanlardan da değilim. ama işte insan karşısındakine inancını kaybetmişse maddi göstergeler arıyor kendine...
gereksiz olsa Tanrı yaratmazdı diyorum. elbet vardır bir gereği. tıbben nedir onu da bilmiyorum. neyse, konunun dışına çıkmak değil niyetim.
"neden ben yalnız yolcuyum şimdi cehenneme..."
Özdemir Asaf'ın çok sevdiğim bir sözü vardı, onunla bitireyim.
"bütün renkler hızla kirleniyordu birinciliği beyaza verdiler..."
tebrikler şair...
eyvallah...
Günahsız olanınız ilk taşı atsın ! *
bence o taşı atacak kişilerin peygamber olması lazım , yoksa günahsız varmı dünyada... ve günahımız aşksa vahşet yüzyıllardır yapılmakta... tebrikler güzel sizeler için saygılarımla...
Bakın ; şimdi dudaklarım kan revan Teninizin tuzunda giderirdim oysa susuzluğumu Dilim damağım kurudu . Benim dört duvarımda sevgi tabuydu Babam soyunu üretmek , Annem görevini yerine getirmek için sevişirdi Onlar sevmeyi hiç bilmedi . TEBRIKLEER