Kar Çiçeği/Yaz Üşümesi
I
mavinin sinesine vurmuş martıları izlerken
deniz tutar mı! lodosun g/özlerindeki leylâyı
bulut dibi parmak uçları nemliyken
ararmı! teşne hayatında seğiren özlemin a/yazını
dövmeli gemilerin sessiz kayboluşlarına b/akarken
ç/ağlarmı ufuğunda'ki sardunya beyazı
y/akıyor göğüs uçları al yazmalı
kemiksiz haziranın düşünü emzirirken
yazıyor yeni bir oktavla esrar içmiş sokakları
gri bir notayı üflerken
üşüyor lâmelif kıyıları // yaralı //
etinde alaca bir sabah palazlanırken
II
tahta atları seviyor kanaviçe düğümlü siyah saçları
dudağındaki katrelere yeni bir imlayla koşarken
başladı bâdelerin de eylülün doğum hazırlığı
akislerin de remile // kum falı // bakarken
bütün yakamozlara kendini ezberletirken
kanıyor dişlerinde düğme küpeli günahları
güneş ıssız perçemini d/ağlarına çizerken
sürgün oluyor yüzüne güzelliğin bütün demli nazı
III
eflatun renkli fanus boş bir odaya düşerken
düşlerin de bırakıyor yalancı insanları // aşkları //
yeni bir alfabe okuyor sol kemiğinden
imgesiz kalıyor şiirin kanatları
her salı // çocukluğunun karton yanı //
dikensiz güllerin masalını hayâl ederken
kayboluyor n/azında edalı kadın bakışları
topuğundan kopan güne, kar çiçeği gibi doğarken
../
yüreğine kalemine sağlık can abim
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
Hoca'mın, dediği gibi emek dizeleri.İlmek ilmek dokumuşsun,Şair.
Şiir okumayı yazmaktan daha çok seviyorum. Tebrikler paylaşıma.
Emek işçiliğinin yanında kaybolmayan duygu oldukça iyiydi.🙂 Kutluyorum...
Evreni ihya eden güzelliğin sürgünü bir yüzü sürüyor parşömene sonra şair,düşleri her zaman optimist düşüncelerin mesken edinmeyeceğini,kimi zaman bir yalanın gediği olabileceğini değinmiş,sol kemiğinden sürgün veren aşka lisan yeni bir alfabenin müjdesi ilişiyor diline,sadeliğe soyunuyor şiir,aşk oluyor,amaçsız telaşsız bir o kadar varsıl yegane im addediliyor.. Bir yanı yine çocukluğuna sarkıyor,mazisinden umut taşıyor..Bir yani yine masalların efsununa kapılmak istiyor,diretiyor.. Sonra tekrar bugününe düşüyor,çocukluğunun tamahkâr yanını,masallarını edalı bakışlara değişiyor,şuh bir kadın nazarında aşk garabetine tutuluyor.. Ve beni en çok etkileyen kısımda,finalde topuğundan öpen toprağa,bir avuç mavi yazgı ekiyor,kırılıyor toprağın beli,yeni bir çığlık düşüyor ardına,bir filiz kanıyor bu çığlığın niyazında..Bir nefes yoğaltıcı daha gölgesini ardına alıp uzatıyor başına göğe,yeni bir soluk kazanıyor,yeni bir rengi geçiriyor sırtına sema.. Öyle satırlar vardı ki içime taht kuran,onların hissettirdikleri üstüne dökümlenenlerdi..Şiirden nasiplendiğim,gölge edindiğim kısımlardı bunlar.. Mükellef şiirinden sebep tebrik ve teşekkürler şaire.
kemiksiz haziranın düşünü emzirirken' Dilin kemiği yok bu sebepten elastiktir biliriz,bu mana hazirana yüklenmiş..Haziran en az eylül kadar işgüzardır,ne tam anlamıyla ayrılığa ne de kor düşmüş aşka aittir,ara geçiş normudur bir bakıma..Kemiksiz hazirandan anladığım budur,şiirde yer eden harika betimleyişlerden yalnızca biriydi bu,ama kurumlu bir dizimdi şüphesiz.. Başlığı hep içeriğin etiketi sayarız ya buna iştirak eden bir başlık kondurulmuş şiire taç niyetine..Kar çiçeği,kara teşneyken yazın kavuruculuğuna düşerse nasıl ürperir,tezatta ayak diretir bunu gösteriyor başlık,bu bakımdan oldukça başarılı bir giriş olmuş şiir adına. Şiirin bütününde çocukluğumdan bu yana benimsediğim imler yer ediyor;martı,mavi,deniz,gri..Ve öylesi nakşedilmişki cümlelere zihne kazınılası.. Gri bir notayı üflerken' buluyorum şairi..Ezginin semada süzülen aksi,sonra bir martının sırtında denizin mavisini keşfi..Ardına leyla mayalı bir siluet resmedilişi..O siluetin ardına dizilmiş emareler; Dudağa yeni bir imlayla ilişen bir katre olmuş kimi zaman,kimi zaman doğurgan eylülün meyvesi,kimi zaman da düğme küpeli günahların mabedi,kefaret mahali olmuş..