Kayıp Odalar-III
Kayıp odalarım pişmanlığın istikametinde,
Kalbimdeki ıssızlık esaretin peşinde.
Yorgunum,
Alnımın üzerinde uyumaktan,
Korkarım,
Kayıp odaların birine sığınmaktan.
Alnımda kış damlaları,
Mevsimsel deri döküntülerinde kaşıdım kalbimi.
Kepek kepek döküldü yüreğim,
Benliğim açık yara,
Kayıp odalarım belkide tırnaklarım arasında.
Bu ayrılıklardı dominolarımı deviren,
Çirkin figürleri gösteren.
Bu basitlikti,
asaletimi
Odalara kilitleyen,
Ben artık ben değildim,
herşey bu K/ayıplar yüzünden
Ordaydım,
Annemin ellerinden kayarken,
Soruyordum;
Neden!...
Hep aynı ben değilim diye,
Neden!
Kayıp bir odada
Numaram bile belirsizdi.
Ama neden?
Sır gibi gizlenmiş
Açığa çıkmayı bekleyen vicdan muhasebesiydi
Bu odalardan sızan bir ben,
topladım parçalarımı,
Elimde valizime sığdırdım benliğimi,
Kayıp odalarımın trenini beklerken
Sorguladım yine kendimi
Peki kim kaybetmişti de beni,
Ben arıyordum kendimi?
Yoksa o aranan kayıp oda
Ben miydim?
Kendime hangi yoldan varabilirdim
Hangi yol açıktı?
Hangisi Zararsızdı?
güzel dizeler kutlarım👍
güzeldi...
sevgiler.
Yağmur Sururi şiirini ilk kez okuyorum. Hem de zincirleme şiirlerden, Kayıp odalar'ın üçüncüsü bu okuduğum. İmgesel zenginlik açısından ikincisi bir adım öndeydi.
Peki kim [u]kaybetmiştide[/u] beni, Ben arıyordum kendimi? Yoksa o aranan kayıp oda Ben miydim? Sır gibi gizlenmiştim.
Sayın Sururi, aldı çizili sözcükteki 'dahi, daha7 anlamı veren 'de' ayrı yazılacaktı. Sanırım gözden kaçmış.
Bu arada, diğer şiirlerinizi de okuyacağım.
tebrik ederim.. gercekten süper olmuş.. duygu yükü çok fazla tabii anlayana..
saygılarımla 👍👍👍