Kemente Değmemiş Kelamlar / İzafi Aşk_ı Bir Zamanlar
forse ederken zihin varını yoğunu
hani düşük bel kelamlar küfre fermuar açar
zamana yenik yaprakların ahı hep mevsimlere düşer ya
hararet vurur yanaklarına
yüreğe danışmayan kelimeler çıkar ağzından
hani yatar gözlerinde tuttuğun ellerin sıcaklığı paşa paşa
anlamsız ikilemler asılır işte
aşk anlağı kadar
istemsiz bir alışkanlıktır
ateşi yakmak içinde söndürmek içinde üfler hani insan...!
fizyolojik çöküntünün dibinde ararken aşk döküntülerini
aynadan anlaşılır en çok aşkın cismani terekeleri
faylara vurdukça titreşim
ayaklarındaki zelzele döker mavi gözlerine denizi
kaşlar gerilir en çok depremden
en çok da izlerin patırtısı sağır eder
gitmesinden çok koyar işte adama
sözümona kurda kuşa terketmek
ayak seslerini rüyalarına astığın
aşk_ı bir zamanları...!
uzadıkça ısınır ısındıkça uzar bu aşk illeti
dünyada herkesin fikir sahibi olduğu
ama fallardan nebuladan yardım beklediği tek trajedi
niyet_i icazet varsayımlı tek gidişlik cennet biletli
maviş gözlere pembe hamaklar kurulmuş platonik vesvese
bir kerelik ama ömrü billah eksenli desise...!
çıktımı bir kere kılıcı kınından
usaresi değdimi bir kere alnına
artık ezberletir tüm bildiklerini
ne çok şey öğrendim dersin de
ama
her gördüğüne akıl danıştırır neferi...
aşk dizginsiz hırçın bir at binmesidir demezler mi
mavi seversin
pembe görürsün
lacivert ekersin bahçene
kırılgan gri ayakkabılıdır imitasyon kıskançlıklar
sağlaması duymasından daha bir sevindirir nedense
seviyorumlar çoğaldıkça artar kabzımal halüsinasyonlar...!
arada mülayim aslan kükremesidir
bazen kurt görmüş köpek inlemesi
astığını kestikçe sallanır dilinde giyotin tümceler
akıl deresine deniz sığdırmak çabasıdır bir nevii
yumurtaya kulp takmak halinden
deveye sek sek oynatma deliliğinin
dörde bölümüyle beşle çarpımının iki katının bir eksiği
ama
çıkan sonuç ne olursa mutlaka ikiye tam bölünmeli
ve bildiğin tüm formüller hep aynı sonucu vermeli
sen biyolojimin fiziğini kimyasal değişime uğratan tek matematiğimsin
sen benim her şeyimsin...!
yoksul nağmeler delikanlı çağda palazlanır sefertasında
tüm doktorlar aynı reçeteyi verir
hasta başka olsa da
tanı bellidir
baş dönmesi
sebebsiz terleme
ellerden dile vuran titreme
uykusuzluğun şiire vuran yanı
kollardaki kuvvet kaybı hali
uzandıkça yakalayamama haleti
sevdiysen o bir pusuladır dönersin etrafında
bir dünya insan içinden en zalimini seçmişsindir behemahal
vurulmuşsundur işte
çeperine asılı pandülün en damarından
yaklaştıkça uzayan bir yörünge canlısına
telepatik bir vaveylanın o biri iki edebilme sancısına...!
düşmüşsündür işte
aşk denizine bir ton daha mai sürebilmek tanısına
çiçeklerin erdemini gizemini çözemesen de anlarsın yavaştan
gül karanfil ille de papatya bulabilirsen orkide
bir buse bir mendil bir külah dondurma
yeterlidir sırça köşklerin zevatına
lakin
eğlenmekten evlenmeye dolanınca kuşkular
koca dil her gün yeni alıntılar muştular
ondan;
şair olanlar sevenlerden bile daha iyi anlar;
işte;
kokusu ellerinden kaybolduğunda
acı bir baykuş sesi yüreğine saplandığında
üzerine çöken o siyah derin örtü mavi özlem vurduğunda
her gün bıraktım dersin de;
işte şiirler asıl bu zaman lazımdır insana
kelimelerin kementi lazım olduğunda...!
ToprağınSesi
şiirlerin ve dolayısıyla şairlerin yaşadığı ruh fırtınaları ....
yüreklerde kelebek etkisi yaratan uzak sevdalar...
öyle ya da böyle yaşamak.....
şiirin güzelliğini , kelimelerle ifade etmek zor...🤐👍
tebrik ederim canım kardeşim....👑👑👑👑👑👑👑
sevgiyle
Bir kerelik ama ömrü billah eksenli desise
Şiirde öğe zengin olunca ne büyük şıklık okuyana. Aşka isabet her mısra... Ustaca bir anlatım,yalın..Çok beğenerek okudum..
Emeğine yüreğine sağlık 👑