Keşke Gelseydin.....
Demli çayımı içtin'mi hiç?
içinde çocukluğumuz saklı.
Yaprakları toplanırken güneşin altında,
bir tadımlık sohbetimiz saklı.
Gün yüzüme geldin'mi hiç?
Yalnızlık tünellerin'de gördün'mü hiç?
Uyurken hırkamı yorgan yaptığım,
düşlerime geldin'mi hiç?
Keşke gelseydin...
Bahçemin duvarlarını örerken,
yollarıma düşseydin.
Karanlık gecelerim'de,
bir tutam güneş getirseydin avuçlarıma.
Ellerimiz kardeşçe buluşsaydı,
belki anlardın beni.....
Güneş Ay kadar zıttık seninle,
keskin virajlarda ayrıldı yollarımız.
Sen gökyüzünün sınırlarına,
ben yer kürenin toprağına.
Sen daha fazlası için,
ben yaşamak için.
Durduğumuz yerde buluşsaydık.
Keşke gelseydin....
Şimdi anlattıklarımı anlatsaydım sana,
vakit varken gülüm....
Buluşma noktasında söylenecek çok şey var,
söylemeyeceğim.......
Aynı durağa aynı yorgunlukla geldin sen,
susmalıyım.....
Susmak bazen çok şey anlatmaktır bilirsin.
Keşke gelseydin.....
Yirmi sekiz yıl geçti gözbebeğim,
hayat kayıp gitti ellerimizden,
ayrı ayrı vurgunlar yedik,
aynı toprağa düştük cemre gibi.
Yokluğunun Sandalları pas tuttu içimde,
geldiğin'de ise en lacivert denizleri giyinmiştim.
Yer açmamı istedin benden,
beklemek affetmek değil'mi?
Fakat! deniz bu belli olmaz,
sökemem halatlarımı,
bilmediğin kadar yalnızım....
Ardımdan el sallayan ipek mendilim olmadı hiç,
Okyanuslar'da yüzmeyi öğrendim yürümeden.
İçime tuğlalar ördüm,
öyle zor'ki yıkmak hayatın zırhlarını.
Akıntıya kapılıp gidersem,
gözüm ardımda kalır,
oğlum'da kalır
Kimsesiz çiçeğim benim....
erken baharlarım'da açtı,
susuz bırakamam....bırakamam....
Sıvasız bina ömrüm,
dışını kaplasam içi boş.
Işık yaksam,
yağmur sızar penceremden
Haziran'ı görmeden Kasım'ı sorar ömrüm.....
Öyle günlerim olur'ki
yağmurlar gözbebeklerimi yıkar.
Öyle gecelerim olur'ki,
Ay ışığı yastığım.
Balkonumdan erguvanlarım susmasın,
gözüm ardımda kalır,
gözüm Oğlum'da kalır.
Görmeden ışık yaktığını....
karısını koluna taktığını.....
bebek sesinden uykusuz kaldığını.....
Ölmem.....
ölmek istemem......
Keşke gelseydin.....
şimdi anlattıklarımı anlatsaydım sana ,
vakit varken gülüm.
Belki bir damla yaş olurdum gözlerin'de,
belki bulut olur erken yağar'dım yalnızlığı'ma.
Öyle sevgisizdim'ki,
öyle sevgisizdim'ki.....
Bildiğim bütün yüzler ,
uzak düştü suretime.
Kimliğimi sakladım dışımdan içime,
ben...ben....bir ben daha,
Aynalar yordu beni,
öyle yorgunum'ki.
Keşke kardeş ellerin olsaydı.......
Tek gözlü Baran bebeğe sor gecelerimi.
hani Bingöl'deki çocuk odamız'da bezlere sardığım,
tek gözünü hiç bulamadığım,
çocukluğumun sessiz tanığı,
yol hikayemin arkadaşı.........
Hayatın sancılı yüzünü,
görmeni istemezdim.
Aynı acılardan geçmeni.......
Bir durak kadar yakınmışız,
keşke ilk otobüsle gelseydin.
Nerelerdeydin?
pencerem'de güvercinlerim yokken.
Sana kuşların masalını anlatırdım,
ellerin ellerim'de uyurken.........
12.Haziran.2009/
Perşembe/S:01.30.ANKARA
Hayatın sancılı yüzünü, görmeni istemezdim. Aynı acılardan geçmeni....... Bir durak kadar yakınmışız, keşke ilk otobüsle gelseydin. Nerelerdeydin? pencerem'de güvercinlerim yokken. Sana kuşların masalını anlatırdım, ellerin ellerim'de uyurken.........
yüreğine sağlık bitanecik ablam
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍