Kırgın Monologlar
Yüzümün kırmızı perdelerine işlediğin
dudak valslerinin nakışı sökük;
bu sahneyi gözyaşlarım aksettirecek.
Ayrı odalarda kırgın monologların kapısını
üstümüze kilitleyip
kimsesiz kalan bir aşkın tragedyasına hazırlanıyoruz.
Eski replikler kapatmıyor
ellerimizin boş bırakılan yerlerini.
Hayallerin gerçeküstü dekorları domino taşları gibi yıkılıyor
üstümüze;
Enkaz altında bir aşkın sanatını icra ediyoruz.
Şeffaf düellolar kuşatıyor etrafımızı;
İlk ateş eden bizi terk edendir!
İki düşmanın birbirinin yakasına yapıştığı mesafede
en güçlü savaş taktiğimizi uyguluyoruz:
Yan yana ölü gibi yatıyoruz
Kaçarken sevişmeler ten meydanlarımızdan.
Benim zırhım düşüyor ilk;
senden vuruluyorum.
Çatırdayan zamanlar
sessiz bir sinemaya götürüyor bizi.
Eski defterlerde kalan bir aşkı anlatacağız
iki kelimeyle.
Birincisi; seni...
Bu oyunu oynamayı artık beceremiyoruz!
sevgli duygu tunç'un benzer bir şiiri vardı,
açıkcası aynı keyfi aldım şiiri okurken,
şiirin son cümlesi fazla gibi👍
kutlarım
sevgiyle kalın...
Yüzümün kırmızı perdelerine işlediğin dudak valslerinin nakışı sökük; bu sahneyi gözyaşlarım aksettirecek. Ayrı odalarda kırgın monologların kapısını
Bu söylemleri seviyorum işte, tiyatral dizeleri, lirizmin öfkesini, acısını, bu nedenlerle seviyorum Hande Karataş şiirlerini, bir vurgun gibi şairin ruhundan geçmesini, en mutsuz anlarda tavan yapmasını, tebrik ve teşekkürlerimle Hande...
Üç boyutlu sancıların,sanrımaların beyaz perdeye dökülmesi gibi... Her şiirinizde,ileri teknolojiden son damlasına kadar yararlanılmış bir filmin sahnesinde gördüğüm gerçekliği,ne yaşanıyorsa, onun boyutunu açıkça görebiliyorum.Bu, fotoğraf makinesi icad edilmeden, insanlara filmleri göstermek gibi birşey! Her kare dokunaklı,hepsi özgün ve de en önemlisi bu karelerin başrol oyuncusu da anı ölümsüzleştirenin,flaşı patlatanın ta kendisi! Çoğu kimsenin mahrum olduğu bir şey....
Mükemmeldi! Başarılarınızın içtenlikle devamını dilerim...
İmgelerde sessizliğin monoloğu örülmüş.Aşk bahane, iki kişilik sahnede başrolü kaptırmanın bile bile dramıdır aşk. Ve son/uçsuz kırgınlıklarla hep biziz kırılan ne tuhaf. Oysa birde "seni" nin öteki yüzü "sen"e göre beni vardır; teze antitez sunarcasına sentezinden kaçarcasına ben tutulmasıyla merkezdeyiz. İmgeleri boğmalısınız arada, biraz daha sadelik fena olmaz derim.
Tebrikler ve saygımla...
Haklısınız galiba.Becerenlere bırakmak lazım aşkı.Varsa tabi.Çok güzeldi kutlarım.