Kırık Ayna Yansımaları/Son
Girizgâh;
Siz çırpınırken gözlerimin alafında,
Ben son umudu yağmaya hazır gökyüzünün canını alacağım...
Gideceğim ve ardımda kalan cesedin çırpınışıyla daha da batacaksınız u/mutsuzluğa...
I.
Kısın sesini gecenin
Duyabilecek maharetiniz varsa kulak kabartın belaya,
Dinleyin;
Gidişimin şerefine,
Şehrin avradına söven bir rüzgâr uğulduyor ardımda.
Ellerimde binlerce yıllık bir aşk hikâyesi,
Kırık sokak lambasının titrek ışığı
Ve gözleri korkudan büyümüş çocukların beyaza kesmiş benizleri var.
II.
Kimsenin anlamaya tenezzül etmeyeceği bir şiir yazıyorum giderken.
Ucu yakılmış sevda mektuplarından öykünecek kadar kimsesiz
Elle tutulacak tarafı kalmayacak kadar eski,
Gözü kapalı anlatılabilecek kadar aşina hayata.
III.
Kalemimin ucu köreliyor,
Gidişimden bitap düşmüş ağlamaların arasında
Zihnimin köşe başında partal kıyafetleriyle
Ürkek bekleyen deliye soruyorum usulca,
-Usta imgenin topu kaça?
IV.
Siz şimdi kalkamayıp ağırlığının altından
Sağanak yağmura inat titremeleri gizleyen kapı aralarında,
Boş gözlerle bakıp dizelere
Hüznüne batıp kalacaksınız ya,
Ben ayaklarımı sallayıp aklınızın kıyısında,
Gizli kalmış acılarınıza dokunacağım usulca...
Gidişim,
Ölen ruhlarınızın hatrına olacak...
Sizin çürüyüp karışacakken bedeniniz toprağa,
Ben zulamda biriktirdiğim acılarınızla,
Ve
Ölümü çiğneyebilen ruhların azabıyla
Baş kaldıracağım alışkın olduğunuz sahte kahkahalara...
.............................................
Gittim...
Temmuz'2010 Aydın...
seri şiirlerin hep tekrar olduğunu düşünürDÜM ve sevmezdim bayağı bulurdum ta____ki
seni ve bu seriyi keşvedene kadar savaşım devam etmen yanaydı... bu seri bir roman gibiydi son---hala reddediyorum belki #diriliş# 😡
yada yeni bir seriyle içime bir basamak daha koyacağından şüphem yok
''Gidişimin şerefine Şehrin avradına söven bir rüzgâr uğulduyor ardımda''
-Bir kadının en çok yazdıklarından korkmalısın- Galiba haklıydı...:)
Kaç kez okudum bilmiyorum ama tekrar okumaya geldiğime göre epeyce olmuş. Çok güzeldi şair
Girizgâh; / Divit senfonisi...
Yüreğin içinde sıkışan sözleri boşaltma zamanı! Çırpınan gölgelerin kuruluğuna tükürme ihtişam-ı
-I-
-Neşter-
Şehrin avradına söven bir rüzgâr uğultusu ''kes sesini'' argosunun ılık halini belâlaması ve irice gözlerin korkudan, bir ışığa (sokak lambasına) kaçışı
-II-
İsyanım kendime/sizene benim acımdan der gibiydi...
-III-
'partal kıyafetleriyle' eski-bir kalıntıyı bu şekilde imgelemen şiiri; o kadar -yükseltmişki- seslendirildiğinde burdaki vurguyu tahmin bile edemiyorum...
''Ürkek bekleyen deliye soruyorum usulca,
-Usta imgenin topu kaça?''
usulun topu=imge bilekli şiir desem 😡
-IV-
''Ben ayaklarımı sallayıp aklınızın kıyısında, Gizli kalmış acılarınıza dokunacağım''
S a h i bu dize kadar usul olabilir mi?
ve son vuruş;
''Baş kaldıracağım alışkın olduğunuz //sahte kahkahalara//''
Final; derslik, emsaldi hem şiirin anatomisine hem de iyi bir şiirin finali nasıl biter'e öğreticiydi...
Eyvallah...
bir son bir isyan ancak bu kadar güzel anlatılablir.tebrik ediyorum değerli kalemi
sevgili ustam
bu nasıl bir başkaldırı nasıl bir sesleniştir. ki nasıl yakışıyor siteme dayalı kalemine...
Kısın sesini gecenin Duyabilecek maharetiniz varsa kulak kabartın belaya,
Dinleyin;
Gidişimin şerefine, Şehrin avradına söven bir rüzgâr uğulduyor ardımda.
muazzam ...şiirsel bir güzelliğin esaslı örneği..
hele ;
Kalemimin ucu köreliyor, Gidişimden bitap düşmüş ağlamaların arasında Zihnimin köşe başında partal kıyafetleriyle Ürkek bekleyen deliye soruyorum usulca,
-Usta imgenin topu kaça?
ve tam bir resital final
Ve Ölümü çiğneyebilen ruhların azabıyla Baş kaldıracağım alışkın olduğunuz sahte kahkahalara...
.............................................
sadece en son kelimeyi sevmedim
gittim.. olanı
gerisi harikulade idi tebrikler 😙😙😙😙😙😙👍👍